A) Kamu sosyal tesislerinin kurulmasına dayanak alınan temel yasa hükmü
Kamu İdarelerinin sosyal tesis kurması ve işletmelerine ilişkin temel yasal dayanak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 191 inci maddesidir.
Memurların sosyal tesis ihtiyaçları: Madde 191 – (Yeniden düzenleme: 29/11/1984 – KHK-243/29 md.) Devlet Memurları için lüzum ve ihtiyaç görülen yerlerde çocuk bakımevi ve sosyal tesisler kurulabilir. Bunların kuruluş ve işletme esas ve usulleri Devlet Personel Başkanlığı ile Maliye ve Gümrük Bakanlığınca birlikte hazırlanacak genel yönetmelikle belirlenir. |
Hükümden anlaşılacağı üzere, dayanak hükümde yer alan sosyal tesis kavramı, Devlet memurları için kurulan ve dolayısı ile memurlara sosyal kullanım imkânı sağlayan donatıları ifade etmektedir.
B) Kamu sosyal tesislerinin kuruluş aşamaları ve işletilmesine ilişkin ikincil mevzuat
Sosyal tesislerin kuruluş ve işletme esas ve usulleri, Devlet Personel Başkanlığı (MÜLGA) ile Hazine ve Maliye Bakanlığınca birlikte hazırlanacak genel yönetmelikle belirlenmesi gerektiğinden, konuya ilişkin temel mevzuat bu konuda yayınlanması gereken Genel Yönetmelik olacaktır.
Ancak ilgili kurumlar tarafından böyle bir Yönetmelik yürürlüğe konulmamıştır.
Anılan Kanun sosyal tesis kurulmasına izin verdiğinden idareler sosyal tesislerini kurabilmekte, ancak kuruluş ve işletme esasları genel olarak belirlenmediğinden, kurdukları sosyal tesislerin işletmesini kendi iç düzenlemeleri çerçevesinde yürütmektedirler.
C) Kamu sosyal tesislerinde sunulan hizmetlerin bedel tespiti
1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 220/A maddesinin birinci fıkrasının (k) bendi ile;
k) Kamu kurum ve kuruluşlarınca işletilen eğitim ve dinlenme tesisi, misafirhane, çocuk bakımevi, kreş, spor tesisi ve benzeri sosyal tesislerden yararlanacak olanlardan alınacak bedelleri belirlemek, bu yerlerden elde edilen gelirlerin kullanımına ilişkin usul ve esaslar ile bunlara ilişkin düzenlemeleri yapmak, |
görevi Hazine ve Maliye Bakanlığı’na verildiğinden, kamu sosyal tesislerinde uygulanacak hizmet bedellerinin tespiti ve elde edilen gelirlerin kullanımında uyulacak usul ve esaslar, her yıl anılan Bakanlıkça yayımlanan tebliğler ile belirlenmektedir.
Bahsi geçen tebliğlerle belirlenen miktarlar en az bedeller olup ilgili kurumların; hizmetin maliyetini, sunulma şeklini, tesisin bulunduğu mahallin özelliğini ve talebin yoğun olduğunu dikkate alarak daha yüksek bedeller belirleyebileceği düzenlenmiştir.
Diğer taraftan örneğin 2024 yılına ilişkin yayınlanan Tebliğ’de; tesislerin lokanta (alakart usulüyle yemek çıkarılması hâlinde alakart yemek bedelleri dâhil), pastane, kafeterya, büfe, disko ve diğer hizmet verilen yerlerinde yemek, kahvaltı, içki, meşrubat, çay, kahve ve benzeri hizmet bedellerinin hiçbir şekilde maliyetinin altında olamayacağı ifade edilmiştir.
D) Kamu sosyal tesislerinin ilgili idare ile idari ve mali ilişkisi
Mevzuatta, sosyal tesislerin ilgili idareden ayrı bir tüzel kişilik olarak mı kurulacağı ya da idare bünyesinde mi teşkil edileceği düzenlenmemiştir. Ancak Anayasa’nın 123’üncü maddesinde kamu tüzelkişiliğinin, kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulacağı belirtilmiştir. Sosyal tesislerin tüzel kişi olarak kurulacağına ya da kurulabileceğine ilişkin kanun ya da Cumhurbaşkanlığı kararnamesi bulunmadığından, sosyal tesislerin ayrı bir tüzel kişi olarak kurulamayacağı ve dolayısı ile idare bünyesinde teşkil edilecekleri anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, konuya ilişkin Hazine ve Maliye Bakanlığı tebliğlerinde yer alan;
Kamu kurum ve kuruluşlarının tasarrufunda bulunan eğitim ve dinlenme tesisi, misafirhane, kreş, çocuk bakımevi, spor tesisi ve benzeri sosyal tesislerin işletme giderleri için ilgili kurum ve kuruluşların bütçelerinden herhangi bir katkıda bulunulmaması esastır. |
düzenlemesinden sosyal tesislerin ilgili idare bütçesine dahil edilmedikleri anlaşılmaktadır.
Dolayısıyla sosyal tesislerin ayrı bir tüzel kişilikleri bulunmamakla birlikte idare bütçesine dahil edilmedikleri, dolayısıyla kendi gelirleri ile faaliyetlerini döndüren fonlar şeklinde kuruldukları anlaşılmaktadır.
E) Belediye bütçe içi işletmelerinin genel düzenlemelerden ayrıştığı hususlar
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 71’inci maddesinde belediyelerin, özel gelir ve gideri bulunan hizmetlerini, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının izniyle bütçe içinde işletme kurarak yapabilecekleri hükmü yer almaktadır.
Özel gelir kavramı mevzuatımızda; kamu görevi ve hizmeti dışındaki faaliyetlerden ve fiyatlandırılabilir nitelikteki mal ve hizmet teslimlerinden sağlanan gelirleri ifade etmektedir (örnek kullanım kıyasen 5018 sayılı Kanun madde 3/j).
Dolayısı ile belediyelerin, fiyatlanabilir nitelikte hizmet sunan ve dolayısı ile özel gelir sağlayan sosyal tesisleri ancak bütçe içi işletme olarak kurabilecekleri anlaşılmaktadır.
Konu önceki başlıklarda yer verilen açıklamalarla birlikte değerlendirildiğinde; belediyeler sosyal tesis kurabileceklerine yönelik yasal dayanağı yine genel düzenleme olan 657 sayılı Kanun’un 191’inci maddesinde yer alan hükümden alacaklar, ancak bunun kuruluş ve işletilmesini bütçe içi işletme olarak gerçekleştirebileceklerdir.
Bu durum belediye sosyal tesisleri ile diğer kurum sosyal tesisleri arasında nasıl bir ayrışmaya neden olmaktadır?
Öncelikle diğer kurumlar için mevzuatta ön görülmeyen Bakanlık izni belediyeler açısından ön koşul olarak getirilmiş olmaktadır.
Diğer taraftan tüm sosyal tesisler için yürürlüğe konulması gereken fakat yayımlanmayan işletme yönetmeliği, belediyeler açısından “Mahalli İdareler Bütçe İçi İşletme Yönetmeliği” ile yürürlüğe konulmuş olmakta; bu noktadan itibaren anılan Yönetmelik belediye sosyal tesislerinin işletme, bütçe ve muhasebe işlemlerini özel olarak düzenlemektedir.
Belediye sosyal tesisleri diğer idare sosyal tesisleri gibi idare tüzel kişiliği içerisinde yer almakla birlikte, Mahalli İdareler Bütçe İçi İşletme Yönetmeliği, işletmelerin bazı giderlerinin belediye bütçesinden karşılanacağını ön gördüğünden; onlardan farklı olarak bütçe içerisinde konumlanmaktadırlar.
Malimevzuat.com.tr