"); pri.document.close(); pri.focus(); pri.print(); pri.close(); }

Coşkun KULGU, Sayıştay Başdenetçisi

4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 2’nci maddesinde; Kanun’un kapsamında olan idarelerin doğrudan veya dolaylı olarak birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlasına sahip bulundukları her çeşit kuruluş, müessese, birlik, işletme ve şirketlerin, Kamu İhale Kanunu kapsamında olduğu belirtilmiştir.

Buna göre belediye iştirakleri, 4734 sayılı Kanunda belirtilen istisnalar harici yapacakları alımlarda ihale mevzuatı kapsamındadırlar.

Belediye iştirakleri, ihale mevzuatı kapsamındaki alımlarını, Kanunda belirtilen şartların oluşması kaydıyla, pazarlık ya da doğrudan temin usulü ile gerçekleştirebilmektedirler.

Pazarlık ve doğrudan temin usullerinin belirlenen parasal limitler dahilinde kullanılabilmesi düzenlemeleri, yine Kanunda yer alan açık ihale ve belli istekliler arasında ihale usullerine kıyasla rekabete kapalı gerçekleştirilen temin usulleridir.

Bu nedenle Kanun’un 62’nci maddenin (ı) bendiyle; “bu Kanunun 21 ve 22 nci maddelerindeki parasal limitler dahilinde yapılacak harcamaların yıllık toplamı, idarelerin bütçelerine bu amaçla konulacak ödeneklerin %10’unu Kamu İhale Kurulunun uygun görüşü olmadıkça aşamaz.” hükmü düzenlenerek, idarelerin alımlarını rekabet ortamından uzak gerçekleştirebilmelerine sınır getirilmek istenmiştir.

Öncelikle ele alınmasa gereken konu belediye şirketlerinin bütçe hazırlamak zorunda olup olmadıklarıdır. Ticaret Kanunu’nun 375’nci maddesinde şirketlerin finansal planlamasının yapılması yönetim kurullarının devredilemez yetkileri arasında sayılmıştır. Buna göre, belediye şirketlerinin yönetim kurulu onayından geçirmeleri gereken finansal planlamalarının yani bütçelerinin bulunması gerekmektedir.

Ancak bu finansal planlama, kamu idareleri için 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunun’da ön görülen bütçe niteliğinde olmadığından, şirket bütçeleri için ödenek ve ödenek üstü harcama gibi kanuni kısıtlamalar da söz konusu olmayacaktır. Yönetim kurullarının, bütçe ile belirlenen sınırların üzerinde harcama yapılamayacağını ya da yapılacaksa onay alınması gerektiğini karara bağlaması mümkün olmakla birlikte, böyle bir karar durumunda dahi şirket bütçelerinde belirlenen limitler teknik anlamda “ödenek” niteliği kazanmayacaktır.

Diğer taraftan Kamu İhale Genel Tebliği’nin 22.5.1.4’üncü maddesinde; Kanunun 62 nci maddesinin (ı) bendinde yer alan idarelerin bütçelerine bu amaçla konulacak ödeneklerin” ifadesinden, 5018 sayılı Kanunun 20’nci maddesinde belirtilen ödeneklerin anlaşılacağı açıklığa kavuşturulmuştur.

Dolayısıyla, 5018 sayılı Kanun kapsamında bütçe ve ödenek kalemleri bulunmayan belediye şirketleri açısından, “bu Kanunun 21 ve 22 nci maddelerindeki parasal limitler dahilinde yapılacak harcamaların yıllık toplamı, idarelerin bütçelerine bu amaçla konulacak ödeneklerin %10’unu Kamu İhale Kurulunun uygun görüşü olmadıkça aşamaz.” hükmünün uygulanması mümkün bulunmamaktadır.

Ancak, belediye şirketlerinin belirlenen  parasal limitler dahilinde 21 (f) kapsamında pazarlık usulü ile gerçekleştirecekleri alımları ile  21 (d) kapsamında doğrudan temin usulü ile gerçekleştirecekleri alımları, aynı nitelikte gerçekleştirecekleri alımların toplamının yüzde 10’unu eleştirilebilir boyutlarda (sübjektif değerlendirmelere göre farklılaşabilecek olmakla birlikte örneğin yüzde yüz artışla %20 oranında) aşması durumunda, bu durum Kanun’un ön gördüğü rekabetin sağlanması ilkesini zorlayacağından, eleştiri konusu yapılabilecektir.

Malimevzuat.com.tr


Diğer İçerikler