"); pri.document.close(); pri.focus(); pri.print(); pri.close(); }

BLOG DOKÜMAN

 

“Belediye şirketlerinin, belde sakinlerinin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulmaları, belediyenin görev ve hizmet alanlarıyla ilgili faaliyet göstermeleri ve sermayelerinin kamu parasıyla oluşturulması yönleriyle özel hukuk hükümlerine tâbi olan sermaye şirketlerinden farklılaştığı, idarî karar alma yetkisi ve gücüyle donatılmış olan belediyelere ait şirketlerin gerek statüleri, gerek teşkilatlanmaları ve yönetimleri bakımından özel hukuk tüzel kişisi olmakla birlikte kamu hizmeti yerine getirdikleri ve bu hizmetleri yerine getirirken kamu makamı gibi hareket ettikleri ve işlemlerinde de idare hukuku kurallarına tâbi oldukları, nitekim, dava konusu ihaleye ait dokümandan davalı şirketin “idare” olarak nitelendirildiği, bu durumda, sermayesinin yarısından fazlası belediyeye ait olan davalı belediye şirketinin “idare” olarak vasıflandırılması gerektiği ve uyuşmazlığa konu hurda malzemelerini davacı Kuruma devredip devretmeme konusunda takdir yetkisinin bulunmadığı, dolayısıyla, söz konusu malzemelerin davacı Kurum dışında üçüncü şirketlere ihale yoluyla satılamayacağı anlaşıldığından, dava konusu işlemlerde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.” (Danıştay)

Hükümden anlaşılacağı üzere, belediye iştiraklerinin diğer şirketlerden hukuki statü farkı bulunmakta olup, bu durum personel rejiminden, Kamu ihale mevzuatına ve Sayıştay denetimine tabi olma, kamu teşviklerinden yararlanma, hurda malzemeleri MKE’ye satma zorunluluğu gibi konularda kendisini göstermektedir.

Malimevzuat.com.tr

Diğer İçerikler