"); pri.document.close(); pri.focus(); pri.print(); pri.close(); }

ÖZET: Başvuru, başvuranın sahte sigortalılık nedeniyle iptal edilen sigortalı bildirimleri ile “kontrollü işyeri” tanımlaması yapılan idari işlemlere itirazını kapsamaktadır. Başvuran, 2011-2012 yılları arasında çalıştığı işyerinden yapılan sigortalı bildirimlerinde sorunlar yaşadığını, mağduriyetinin giderilmesini talep etmektedir. Sosyal Güvenlik Kurumu, başvuranın 5571 prim günü bulunduğunu ve bu nedenle yaşlılık aylığı bağlanamayacağını belirtmiştir. Ayrıca, başvuranın hizmet bildirimlerinin iptal edilmesine neden olan işyerinin “sahte işyeri” olarak tespit edildiği ifade edilmiştir.

İdare, başvuranın “kontrollü işyeri” olarak tanımlanan işyerinden bildirilen primlerin sahte olup olmadığını araştırmakta ve bu süreç devam etmektedir. Başvuranın yaşlılık aylığına hak kazanabilmesi için gerekli olan prim günlerinin tespit edilmesi önem arz etmektedir. Kamu Denetçiliği Kurumu, başvuranın iddialarını değerlendirerek, iptal edilen sigortalılık sürelerinin yeniden incelenmesi ve “kontrollü işyeri” tanımının netleştirilmesi için Sosyal Güvenlik Kurumu’na tavsiyede bulunmuştur.

Sonuç olarak, başvurunun kısmen kabulü ve kısmen reddi yönünde bir karar verilmiştir. İdarenin, başvuranın durumunu netleştirmek için gerekli incelemeleri makul bir süre içinde tamamlaması gerektiği vurgulanmıştır. Bu süreçte, başvuranın hak kaybı yaşamaması için dikkatli bir değerlendirme yapılması önem taşımaktadır.

T.C. TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU

(OMBUDSMANLIK)

SAYI : 2025/560-S.25.909

BAŞVURU NO : 2024/9547

KARAR TARİHİ : 18.01.2025

KISMEN TAVSİYE KISMEN RET KARARI ,TCKN:

BAŞVURUYA KONU İDARE : SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

BAŞVURUNUN KONUSU : Başvuranın sahte sigortalılık sebebiyle iptal edilen sigortalı bildirimleri ile “kontrollü işyeri” tanımlaması yapılmasına yönelik idari işlemlere itirazı hakkındadır.

BAŞVURU TARİHİ : 03.08.2024

I. BAŞVURANIN İDDİA VE TALEPLERİ

1. Kurumumuza, yapılmış olan tarihli başvuruda, başvuran özetle; 2011-2012 yılları arasında çalıştığı . ye ait işyerinden yapılmış olan sigortalı bildirimlerinde “K” kodunun bulunduğu,

2001 yılında 111 gün çalıştığı . unvanlı işyerinden yapılan sigortalı bildirimlerinde “Ş” kodunun

bulunduğunu, bunlar dışında da çalıştığı işyerlerinden sigortalı bildirimlerinin iptal edildiğini, mağdur olduğunu ve bu sebeplerden emekli olamadığını belirterek; iptal edilen ve kontrolde olan prim günlerinin düzeltilmesini talep etmektedir.

II. İDARENİN BAŞVURUYA İLİŞKİN AÇIKLAMALARI

2. Kurumumuzun bilgi ve belge talebine istinaden T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı

Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 26.11.2024 tarih, E- – – sayılı cevabında özetle; 2.1. Başvuranın 15.10.1995 tarihli işe girişine göre 5510 sayılı Kanunun geçici 95 inci maddesi ve 506 sayılı Kanunun geçici 81 inci maddesinin birinci fıkrasının B/l bendi gereğince 4/1-(a) kapsamında yaşlılık aylığına hak kazanma koşullarında 25 yıl ve 5750 güne tabi olduğu, 2.2. Kurum veri tabanında yapılan kontrolde mevcut durumda başvuranın 5571 prim günü bulunduğundan tarafına yaşlılık aylığı bağlanamadığı,

2.3. sicil numaralı . ünvanlı işyerinden başvuran adına yapılan 14.07.2012-12.05.2014 tarihleri arasındaki hizmet bildirimlerinin 06.06.2017 tarihli ve sayılı Sosyal Güvenlik Denetmen Raporuyla söz konusu iş yerinin sahte işyeri olduğunun tespit edilmesi sebebiyle iptal edildiği, 2.4. sicil numaralı Şti.

unvanlı işyerinde geçen hizmetlerine ilişkin düzenlenen 06.08.2024 tarih sayılı Sosyal

Güvenlik Denetmen Raporuyla bahse konu iş yeri dosyasında bulunan “şüpheli kodu ” tanımlamasının kaldırıldığı, 2.5. sicil numaralı . ünvanlı işyeri dosyasında yapılan incelemede dosyaya “kontrollü işyeri” kodu tanımlamasının yapıldığı ve dosyanın sahte işyeri olup/olmadığıyla ilgili denetime sevk edildiği, başvuranın 28.05.2024 tarih sayılı dilekçesine istinaden dosyada herhangi bir denetim raporuna rastlanılmadığı için, 29.05.2024 tarih sayılı yazıları ile işyerinin sahte işyeri olup olmadığı ile ilgili denetim istendiği, 2.6. Kontrollü ve şüpheli işyerlerine yönelik hususlarda hangi hal ve durumlarda

“kontrollü/şüpheli/sahte işyeri” olarak kodlama yapılacağı ve bu kodların ne şekilde kaldırılacağına yönelik işlemlerin 2021/27 sayılı Genelge hükümleri doğrultusunda gerçekleştirilmekte olduğu,

III. İLGİLİ MEVZUAT

3. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı” başlıklı 74 üncü maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarında; “Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir. Türkiye Büyük Millet Meclisi

Başkanlığına bağlı olarak kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceler.” 4. 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu’nun “Kurumun Görevi” başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasında; “Kurum, idarenin işleyişiyle ilgili şikâyet üzerine, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını; insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmakla görevlidir.” 5. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun; 5.1. “Sigortalı sayılanlar” başlıklı 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde; Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından; a) Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar

,…

sigortalı sayılırlar” 5.2. “Sigortalılığın başlangıcı” başlıklı 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde; Sigorta hak ve yükümlülükleri 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;

/

a) (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için çalışmaya, meslekî ve teknik eğitime, meslekî ve teknik ortaöğretim sırasında tamamlayıcı eğitim ya da alan eğitimine, staja veya bursiyer olarak göreve başladıkları tarihten, …

İtibaren başlar.” 5.3. “Kurumun denetleme ve kontrol yetkisi” başlıklı 59 uncu maddesinin 1 inci fıkrasında; “Bu

Kanunun uygulanmasına ilişkin işlemlerin denetimi, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları eliyle yürütülür. Askerî işyerlerine ait sigorta işlemlerinin denetim ve kontrolü, askerî iş müfettişleri tarafından da yapılabilir.” 6. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 6.1. “Sigortalıların yersiz tescili” başlıklı 19 uncu maddesinde “Kanuna göre sigortalılık niteliği taşımadığı hâlde, gerçeğe aykırı olarak bildirim yapıldığı tespit edilen tescil kayıtları iptal edilir.” 6.2. “Hizmet kayıtlarının düzeltilmesi” başlıklı 24 üncü maddesinde “Kurumca hizmet kayıtları; a) Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca veya kamu idarelerinin denetim elemanlarınca düzenlenen raporlarda gerçeğe aykırı hizmet kazandırıldığının veya hatalı ve eksik kayıt bulunduğunun tespit edilmesi, b) Sigortalının prime esas kazançları, gün sayıları ve prim tahsilatına ilişkin bilgilerin hatalı veya eksik aktarıldığının tespit edilmesi, c) Kesinleşen yargı kararları ile sigortalıya hizmet kazandırılması veya Kurum kayıtlarında var olan hizmet veya prime esas kazançların yeniden belirlenmesi, hallerinde düzeltilir, iptal edilir veya yeni kayıt oluşturulur.” 6.3. “Gerçeğe aykırı bildirimler” başlıklı 84 üncü maddesinde “ Kanunda belirtilen ödeneklerin verilmesi hizmet kayıtlarının oluşturulması, gelir ve aylıkların bağlanması, ödenmesi ve yoklanması sırasında, bu Yönetmelik gereğince Kuruma veya diğer ilgili kişi ve kuruluşlara verilen belgelerdeki kayıtların, Kurumca yapılan inceleme veya soruşturma sonucunda gerçeğe aykırı olduğu tespit edildiği takdirde, bu belgelere dayanılarak işlem yapılmaz, yapılmış işlemler varsa geri alınır (…)“ 7. T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Sigorta Primleri Genel Müdürlüğünün “Sahte, Kontrollü Şüpheli İşyerleri İle İlgili Yapılacak İşlemler” konulu 2021/27 sayılı Genelgesinin 7.1. “1-Genel Açıklamalar” başlıklı bölümünde; “…”İşyeri tescil ve e-bildirge programlarında yapılan bahse konu değişiklikler ile işyerleri tescil durumları itibariyle;

-Sahte (S), -Kontrollü (K), /

-Şüpheli (Ş) olmak üzere üç farklı sınıfta tanımlanmaktadır.

Ayrıca, -“Sahte İşyeri” ve “Kontrollü İşyeri”nden bildirimi yapılan sigortalılar hakkında yersiz olarak hizmet bildirme ve birleştirme yapılmaması ve kendileri ile hak sahiplerine Kurumca kısa ve uzun vadeli sigorta kolları yönünden yardım yapılmaması, -“Sahte İşyeri”nden bildirimi yapılan sigortalılar hakkında ise tespit tarihinden önce bu nitelikteki bildirimlerin geçersiz sayılması nedeniyle durumlarının güncellenmesi, akabinde, haksız ve yersiz yapılmış olan işlemlerin geri alınması, açısından SGK Tescil ve Hizmet Dökümü Programında; “Sahte

İşyeri”, “Kontrollü İşyeri” ve “Şüpheli İşyeri”nden bildirilen hizmetlerin turuncu renk ve “S”, “K”, “Ş” harfleri ile gösterimi sağlanmıştır.” 7.2. “2- Sahte, Kontrollü Ve Şüpheli İşyeri Tanımlamaları İle Tanımlama Yapılan İşyerleri

Hakkında Yapılacak İşlemler” başlıklı bölümünde; “Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan denetimler sonucunda “Sahte İşyeri” tescili yapıldığı tespit edilen işyerleri sisteme

“Sahte İşyeri” olarak, Sahte işyerlerinin belirgin özellikleri de dikkate alınarak tespit edilen kriterler kapsamında Kurumda tescilli bulunan işyerleri arasında sahte olma potansiyeli yüksek olan işyerleri “Kontrollü İşyeri” olarak, “Sahte İşyeri” olarak tanımlanmış olan işyerlerinin, işverenlerinin, gerçek kişi olması halinde TC Kimlik

Numarası (TCKN), tüzel kişi olması halinde Vergi Kimlik Numarası (VKN) ile tüzel kişiliği oluşturan ortakların TCKN/VKN anahtar olarak kullanılmak suretiyle bu kişiler adına aynı veya farklı sosyal güvenlik merkezlerinde tescil edilmiş/edilecek diğer işyerleri ile bu gerçek veya tüzel kişilerin ortak/üst düzey yönetici olduğu/olacağı diğer işyerleri, sistem tarafından “Şüpheli İşyeri” olarak, Tanımlanacaktır.”

Düzenlemelerine yer verilmiştir.

IV. KAMU DENETÇİSİ ABDULLAH CENGİZ MAKAS’ IN KAMU BAŞDENETÇİSİ’NE

ÖNERİSİ

8. Başvuranın iddiaları, idarenin konu ile ilgili açıklamaları, ilgili mevzuat ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; başvuru konusuna ilişkin hazırlanan “Kısmen Tavsiye Kısmen Ret Karar

Önerisi” Kamu Başdenetçisi’ne sunulmuştur

V. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE

A. Hukuka, Hakkaniyete ve İnsan Haklarına Uygunluk Yönünden Değerlendirme 9. 2011-2012 yılları arasında çalıştığı . ye ait işyerinden yapılmış olan sigortalı bildirimlerinde

“K” kodunun bulunduğu, 2001 yılında 111 gün çalıştığı . unvanlı işyerinden yapılan sigortalı bildirimlerinde “Ş” kodunun bulunduğunu, bunlar dışında da çalıştığı işyerlerinden sigortalı bildirimlerinin

iptal edildiğini, mağdur olduğunu ve bu sebeplerden emekli olamadığını belirterek; iptal edilen ve kontrolde olan prim günlerinin düzeltilmesini talep etmektedir.

10. İlgili idare tarafından özetle; başvuranın 14.07.2012-12.05.2014 tarihleri arasındaki hizmet bildirimlerinin yapıldığı . ünvanlı işyerinin 06.06.2017 tarihli ve sayılı Sosyal Güvenlik

Denetmen Raporuyla “sahte işyeri” olarak tespit edilmesi sebebiyle başvuranın sigortalı bildirimlerinin iptal edildiği, başvuranın “şüpheli işyeri” tanımlaması yapılmış olan Şti.

unvanlı işyerinde geçen hizmetlerine ilişkin düzenlenen 06.08.2024 tarih sayılı Sosyal

Güvenlik Denetmen Raporuyla bahse konu iş yeri dosyasında bulunan “şüpheli kodu ” tanımlamasının kaldırıldığı, yine başvuranın hizmet bildiriminin yapıldığı . ünvanlı işyeri dosyasında yapılan incelemede dosyaya “kontrollü işyeri” kodu tanımlamasının yapıldığı ve dosyanın sahte işyeri olup/olmadığıyla tespit yapılması için 29.05.2024 tarih sayılı yazı ile denetim istendiği, yapılan işlemlerin 2021/27 sayılı Genelge hükümleri doğrultusunda gerçekleştirilmekte olduğu ve başvuranın yaşlılık aylığına hak kazanma koşullarında 25 yıl ve 5750 güne tabi olduğu ancak mevcut durumda başvuranın 5571 prim günü bulunduğundan tarafına yaşlılık aylığı bağlanamayacağı belirtilmiştir.

11. Başvuran ile idare arasındaki uyuşmazlığın temel olarak; başvuranın 06.06.2017 tarihli ve sayılı sayılı denetim raporuna istinaden 14.07.2012-12.05.2014 tarihleri arasında fiili çalışması olmaması sebebiyle iptal edilen sigortalığı ile 2011/10’ uncu ay ila 2012/04’ üncü ay arasında sigortalı bildirimi yapılan işyerinin “kontrollü işyeri” olarak tanımlanmasına yönelik idari işlemlerden kaynaklandığı görülmektedir. Bu durumda başvuranın çalışmalarının fiili olmadığı yönünde idarece yapılan tespitin yanı sıra buna dayanarak tesis edilen sigortalılık iptali işlemlerinde hukuka ve hakkaniyete uygunluk incelemesi yapılmasının yanı sıra “kontrollü işyeri” tanımlaması yapılmış olmasının başvuranın mağduriyetine sebep verip vermediğinin değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.

12. Bu çerçevede şikâyet başvurusu bu iki ana başlık altında ele alınmıştır.

13. Başvuranın iptal edilen sigortalılığına yönelik olarak; Fiili çalışmaya dayanmaması sebebiyle sigortalılık sürelerinin iptali üzerine Kurumumuza yapılan başvurular üzerine yapılan inceleme ve araştırmada, öncelikle hizmetlerin iptaline dayanak olan denetim raporları titizlikle incelenmekte ve her somut olay özelinde denetim raporunun gerek usul gerekse içerik yönünden, idarece yapılan işleme dayanak olacak sonuca ulaşmaya yeterli nitelikte bulgu, tespit ve açıklama içerip içermediği değerlendirilmektedir. Nitekim tesis edilen işlemin sigortalılar yönünden ortaya çıkardığı sonucun etkileri göz önüne alındığında, açık bir kanaate ulaşmaya yeterli nitelikte olmadığı değerlendirilen denetim raporları üzerine tesis edilen işlemler hakkında, öncelikle yeniden ve sağlıklı bir denetim yapılması, ardından bu denetim sonucuna göre işlem tesis edilmesi tavsiyesinde bulunulurken, açık bir kanaate ulaşmaya yeterli nitelikte olduğu değerlendirilen denetim raporları üzerine tesis edilen işlemlere yönelik başvurular hakkında ret kararı verilmektedir (Bkz. Tavsiye Kararları için: 30/11/2018 tarihli ve Başvuru

No: 2018/7475; 16/10/2019 tarihli ve Başvuru No : 2024/9547 2019/8250; 04/08/2020 tarihli ve Başvuru No : 2024/9547 2020/69440; Ret Kararları için: 16/10/2019 tarihli ve Başvuru No : 2024/9547 2019/8956; 11/12/2019 tarihli ve

Başvuru No : 2024/95472019/12852).

14. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar sigortalı addedilmiştir. 5510 sayılı Kanun bakımından sigortalı sayılmanın hukuki şartlarından iş ilişkisi, esas

olarak hizmet akdine dayanmalıdır ve hizmet akdine tabi çalışma işverene ait işyerinde yerine getirilmelidir. Bir başka ifadeyle 5510 sayılı Kanun’un 4/1-(a) bendine göre (SSK) sigortalı sayılmanın temel kuralı, iş veya çalışma ilişkisinin hizmet akdine dayanması gerektiğidir, 15. Bilindiği üzere 5510 sayılı Kanun’da hizmet akdinin tarifine yer verilmemiş olup hizmet akdi

Borçlar Kanunu’nda tanımlanmıştır. Borçlar Kanunu’na göre hizmet akdi, işçinin işverene bağımlı olarak belirli veya belirli olmayan süreyle iş görmeyi ve işverenin de zamana veya yapılan işe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır. Bu tanıma göre kişinin belirli veya belirsiz bir zamanda hizmetini kiralaması hizmet sözleşmesidir. Anayasa Mahkemesi ise hizmet akdinin iş, ücret ve bağımlılık olmak üzere üç unsurdan oluştuğuna karar vermiştir (Anayasa Mahkemesi, Esas No.1963/336, Karar

No.1967/29 ve Resmi Gazete tarih/sayı: 19/10/1968/13031), 16. Yargıtay 21. Hukuk Dairesi E. / K. / numaralı ve 13/02/2017 tarihli kararında; “Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa’nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa’nın ikinci maddesi ve 5510 sayılı

Yasa’nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa’nın 6 ncı maddesi ile

5510 sayılı Yasa’nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 1999/21-549-555, 2005/21-

437- 448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.” hükmüne varılmış olup, aynı

Dairenin E. / K. / numaralı ve 17/02/2015 tarihli kararında da; davanın yasal dayanağını oluşturan sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığının zorunlu olduğu, eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak dahi sigortalılıktan söz edilemeyeceği, Kurumun suç duyurusu üzerine ceza soruşturması yapılıp yapılmadığı ve buna bağlı olarak dava açılıp açılmadığının araştırılması gerektiği, 5510 sayılı Yasa’nın 59’uncu maddesine göre aksi kanıtlanana kadar Kurum denetim memurlarının inceleme raporundaki tespitlerin doğru olduğu ifade edilmiştir.

17. Öncelikle başvuranın 14.07.2012-12.05.2014 tarihleri arasındaki hizmet bildirimlerinin iptali işlemine dayanak teşkil eden 06.06.2017 tarihli ve sayılı Sosyal Güvenlik Denetmen

Raporunun incelenmesi gerekmektedir, Buna göre; 17.1. İncelemeye sicil sayılı . unvanlı işyeri üzerinden yapılan sigortalı bildirimlerinin fiili çalışmaya dayanıp dayanmadığının tespitinin istendiği / sayılı denetim gerekçesine istinaden başlandığı, 17.2. İşyeri defter, kayıt ve belgeleri işverene gönderilen tebligat ile istenmiş olmasına rağmen ibraz edilmediği, 17.3. İşyeri sigortalılarından . ., ., . ve .’ nin muhtelif tarihlerde ifadelerine başvurulduğu, 17.4. İşverenin bağlı olduğu Vergi Dairesi Müdürlüğünden bilgi ve belge temin edilerek değerlendirildiği, 17.5. Yapılan tespitler neticesinde düzenlenen denetim raporunun sonuç bölümünde ise özetle; denetim konusu sicil sayılı . unvanlı işyerinin “sahte işyeri” olduğu, bu sebeple işyeri üzerinden gerçekleştirilen tüm sigortalı bildirimlerinin iptal edilmesi gerektiği ve ilgililer hakkında Cumhuriyet

Savcılığına suç duyurusunda bulunulması gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı tespit edilmiştir

/

18. Yukarıda yapılan açıklamalar ve ilgili denetmen raporu çerçevesinde yapılan incelemede; İlgili denetim raporu ve eklerinden anlaşıldığı üzere denetim kapsamında sicil sayılı .

unvanlı işyerinin “sahte işyeri” olduğu ve bu işyeri üzerinden bildirilen hizmetlerin fiili çalışmaya dayanmadığı gerekçesiyle iptal edilmesi ve anılan diğer işlemlerin dayanağı denetim raporunun açık bir kanaate ulaşmaya yeterli bulgu, tespit ve açıklamaya dayandığı değerlendirildiğinden, başvuranın bu işyerinden yapılmış olan 14.07.2012-12.05.2014 tarihleri arasındaki hizmet bildirimlerinin idarece iptal edilmesi işleminde hukuka ve hakkaniyete aykırı bir durum bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.

19. “Kontrollü işyeri” tanımlamasına yönelik olarak; Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan gerçek dışı sigortalılık ve işyeri bildirimleri kuşkusuz önemli bir sorundur ve bu sorunun, idarenin yanı sıra işverenler ve sigortalılar, hatta üçüncü kişiler yönünden de yaşlılık aylıklarının iptali, yersiz ödemelerin tahsil edilmesi gibi ciddi sonuçları olmaktadır.

20. Sahte sigortalı bildirimlerinin idareye verdiği zararın önüne geçilmesi ve sahte sigortalı olarak bildirilen vatandaşların sonradan telafisi mümkün olmayan sonuçlarla karşılaşmalarının önlenmesi amacıyla sahte, kontrollü ve şüpheli işyerleri ile bu işyerlerinden hizmet bildirimi yapılmış kişiler hakkında idarece yapılacak işlemler 12/08/2021 tarihli ve 2021/27 sayılı Genelgede açıklamıştır.

21. Buna göre sahte işyerlerinin belirgin özellikleri de dikkate alınarak Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından belirlenen kriterler kapsamında Kurumda tescilli bulunan işyerleri arasında sahte olma potansiyeli yüksek olan işyerlerinin “kontrollü işyeri” olarak tanımlanacağı, bu işyerlerinden sigortalı adına bildirilen hizmetlerin henüz iptal edilmemiş olmakla birlikte denetim sonuçlanıncaya kadar hizmet bildirme ve birleştirme işlemi gerçekleştirilmeyeceğinden, aylığa hak kazanma koşullarının tespitinde ve gelir/aylık bağlama işlemlerinde dikkate alınmayacağı ve Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurları tarafından düzenlenmiş rapor bulunmadığı veya ilgili servis tarafından işyerinin “Sahte İşyeri” olmadığına ilişkin değerlendirme olmadığı sürece “kontrollü işyeri” kodunun kaldırılmayacağı belirtilmektedir.

22. Bununla birlikte, kontrollü iş yeri olarak kayda geçirilen iş yerinden bildirilen primlerin sahte sigortalılık bildirimi olup olmadığı hususunun belirsizliğini koruduğu, Kurumun denetim sonucu söz konusu hizmetlerin gerçeğe dayanıp dayanmadığı hususunda çalışma yaparak söz konusu primlerin fiili çalışmaya dayanıp dayanmadığını tespit ederek kişilerin hak kayıplarının önlemesi gerekmektedir.

23. İdarenin kanuniliği ilkesi iki alt ilke barındırmaktadır. İlk olarak idarenin eylem ve işlemleri kanuna dayanmalı, geçerliliğini kanundan almalıdır. İkinci olarak idarenin eylem ve işlemleri kanuna aykırı olmamalı, kanunun çizdiği sınırın dışına çıkmamalıdır (Emre Akbulut, Kanunî İdare İlkesi, Marmara

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2013, s. 10). Somut olayda, idarenin denetim yetkisi kapsamında sahte işyeri olmasında şüphelendiği iş yerinden bildirilen primlerin daha sonra iptal edilmesinden kaynaklanacak sorunları önlemek amacıyla kontrollü iş yeri olarak kaydetmesi tedbir niteliğine bir işlemdir. İdarenin görevi bu durumda, kontrollü iş yeri olarak belirlenen iş yerinden bildirilen primlerin sahte çalışmaya dayanıp dayanmadığının kesin olarak tespit edilmesidir. Kurumumuzca daha önce verilen kararlarda belirtildiği üzere, kişilerin yaşlılık riskine karşı en önemli güvencesi olan emeklilik hakkına yönelik müdahalenin etkisi dikkate alındığında, kişilerin işyerlerinde çalışıp çalışmadığı, bir diğer ifadeyle sigortalılığının sahte olduğuna ilişkin kanaatin yeterli incelemeye ve tereddüde yol açmayacak

/

derecede somut tespitlere dayanması gerekmektedir (Tavsiye Kararı, Başvuru No : 2024/9547 2020/2258, Karar

Tarihi: 25/06/2020, P. 23.3.).

24. Nitekim adı geçen Genelge gereği başvuranın 2011-2012 dönem aralığında sigortalı bildiriminin yapıldığı sicil numaralı . ünvanlı işyeri dosyasına “kontrollü işyeri” kodu tanımlamasının yapıldığı ve 29.05.2024 tarih sayılı yazıları ile işyerinin sahte işyeri olup olmadığı ile ilgili denetim istendiği ve idari denetim sürecinin halen devam ettiği anlaşılmıştır.

25. Ayrıca başvuranın işe 15.10.1995 tarihli işe girişine göre yaşlılık aylığına hak kazanma koşullarında

25 yıl ve 5750 güne tabi olduğu ancak mevcut durumda 5571 prim gününün bulunduğu belirtilmiş olup

sigortalı hizmet dökümünde yapılan incelemede “kontrollü işyeri” tanımlaması yapılmış işyerinden bildirilen 206 prim gününe toplam prim günü hesabında itibar edilmediği anlaşılmaktadır.

26. Mevcut durumda her ne kadar gerek başvurudan gerekse idare tarafından verilen bilgi ve belgelerden başvuranın Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına intikal etmiş herhangi bir tahsis talebinin olmadığı anlaşılsa da devam eden idari işlemin tamamlanması sonucunda başvuranın yaşlılık aylığına hak sahibi olma durumunda lehine değişiklik yaratabileceği, başka bir deyişle idare tarafından denetim işleminin tamamlanması sonucunda ilgili işyerinden “kontrollü işyeri” tanımlanmasının kaldırılmasına karar verilmesi durumunda başvuranın aylık bağlama koşullarına haiz olacağı açıktır.

27. Kurumumuzca yapılan değerlendirme neticesinde; başvuranın kontrollü işyerinden bildirilen primlerin sahte çalışmaya konu olup olmadığı hususunun netleştirilmesi için gerekli incelemelerin makul süre içerisinde tamamlanması gerektiği, bu hususa ilişkin idareye tavsiye kararı verilmesi sonuç ve kanaatine varılmıştır.

B. İyi Yönetim İlkeleri Yönünden Değerlendirme 28. 28.03.2013 tarih ve 28601 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu Denetçiliği Kurumu

Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in “İyi yönetim ilkeleri” başlıklı 6’ncı maddesinde yer verilmiş olup; idarenin Kurumumuz tarafından istenen bilgi ve belgeleri süresinde göndermediği ve “makul sürede karar verme” ve “kararın geciktirilmeksizin bildirilmesi” ilkelerine uygun davranmadığı, idare tarafından şikâyetçiye makul sürede cevap verilmediği, ayrıca şikâyetçiye verilen cevaplarda işleme karşı hangi sürede hangi mercilere başvurulabileceğinin gösterilmemiş olması sebebiyle “karara karşı başvuru yollarının gösterilmesi” ilkesine uygun davranılmadığı görülmüş olup, idarenin bahse konu ilkelere de uygun davranması önerilmektedir

VI. HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜNE İLİŞKİN AÇIKLAMA

29. 14.06.2012 tarih ve 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu’nun 21 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca başvurunun Kurumumuz tarafından reddedilmesi hâlinde, durmuş olan dava açma süresi gerekçeli ret kararının ilgiliye tebliğinden itibaren kaldığı yerden işlemeye başlayacaktır. Mezkûr Kanun’un

21 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca ise tavsiye kararı üzerine kararın idareye tebliğ tarihinden itibaren

otuz gün içinde herhangi bir işlem tesis edilmez veya eylemde bulunulmaz ise (varsa) dava açma süresinden kalan süre işlemeye devam edecektir. Buna göre; (varsa) dava açma süresinden kalan süre içerisinde

İstanbul İş Mahkemelerinde yargı yolu açıktır.

VII. KARAR

/

Açıklanan gerekçelerle BAŞVURUNUN KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE; Başvuranın idare tarafından “sahte işyeri” olarak tespit edilen işyerinden adına yapılan sigortalı bildirimlerinin iptaline yönelik Kurum işlemi yönünden talebinin REDDİNE, Başvuranın kontrollü işyerinden bildirilen primlerin sahte çalışmaya konu olup olmadığı hususunun netleştirilmesi için gerekli incelemelerin makul süre içerisinde tamamlanması gerektiği hususunda Sosyal

Güvenlik Kurumu Başkanlığına TAVSİYEDE BULUNULMASINA,

6328 sayılı Kanun’un 20 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, bu karar üzerine idare tarafından tesis

edilecek işlemin otuz gün içinde Kurumumuza bildirilmesinin zorunlu olduğuna, Kararın BAŞVURANA ve SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞINA tebliğine, Türkiye Cumhuriyeti Kamu Başdenetçisince karar verildi.

Mehmet AKARCA

Kamu Başdenetçisi