XXXX yılı Sayıştay Denetim Raporları XXXX yılı Mart ayına kadar belediye meclis üyeliği görevini yürüten ilgilinin, bu görevinin yanı sıra belediye şirketi üzerinden XXX sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında belediyede işçi olarak çalıştığı ve yine belediyeden ihale alan bir şirketin yönetim kurulu başkanlığını yürüttüğü görülmüştür. XXXX sayılı Belediye Kanunu’nun ‘Başkan ve meclis üyelerinin yükümlülükleri’ başlıklı XX’inci maddesinde, meclis üyelerinin görevleri süresince belediyeye karşı doğrudan doğruya veya dolaylı olarak taahhüde giremeyeceği ve temsilcilik yapamayacağı hüküm altına alınmıştır. Burada belediye meclis üyelerinin, belediye şirketi yönetim kurulu üyesi olarak atanamayacağından değil, meclis üyelerinin yönetim kurulunda bulunduğu bir şirketin belediyeye karşı taahhüt altına giremeyeceğinden bahsedilmektedir. Bu düzenlemeye aykırı olacak şekilde, imar komisyonu üyesi de olan belediye meclis üyesinin, sermayesinin tamamı Belediye’ye ait olan ve ihaleler vasıtası ile Belediye’ye karşı taahhüt altına giren Şirketin yönetim kurulu başkanı olarak şirket temsilciliği yapmak üzere aylık belli bir huzur hakkı karşılığında görevlendirildiği görülmüştür. Ayrıca söz konusu meclis üyesi/yönetim kurulu başkanının, henüz belediye meclis üyeliği sıfatı devam ederken, X019 yılı Ocak ayında, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında belediye tarafından hak edişlerle ücretleri ödenen işçiler arasına dâhil olduğu, 2019 yılı Aralık ayına kadar bu kapsamda yüksek tutarda aylık ücretler aldığı ve aralık ayı itibari ile iş akdinin feshedildiği tespit edilmiştir. Bu bağlamda bakıldığında, ilgili şahıs, 2019 yılı ilk üç ayında belediye meclis üyeliği, imar komisyonu üyeliği, belediye şirketi yönetim kurulu başkanlığı ve belediye şirketi üzerinden belediyede çalışan taşeron işçi sıfatlarını aynı anda taşımaktadır. Gerek Sayıştay Temyiz Kurulunun 15.03.2017 tarih ve 42851 numaralı kararında ve gerekse de Danıştay İdari Dava... ...... ...... ...... / ...... ......