"); pri.document.close(); pri.focus(); pri.print(); pri.close(); }

ÖZET: Kurum mülkiyetindeki taşınmazların kiraya verilmesi sürecinde, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun pazarlık usulü yerine kapalı teklif usulünün esas alındığı tespit edilmiştir. Türkiye Belediyeler Birliği Tüzüğü’nün 23. maddesi, Birliğin kiralama işlemlerinin bu kanuna tabi olduğunu belirtmektedir. Kanun’un 2. maddesi, ihalelerde açıklık ve rekabetin sağlanmasının önemini vurgularken, 36. maddesi kapalı teklif usulünü esas usul olarak tanımlamaktadır. Ancak, 51. maddede yer alan düzenlemeler, yalnızca devletin özel mülkiyetindeki taşınmazlar için pazarlık usulünün uygulanabileceğini belirtmektedir.

Bu bağlamda, mahalli idarelerin özel mülkiyetindeki taşınmazlar için pazarlık usulü ile ihale yapılması mümkün değildir. Danıştay’ın kararları ve Sayıştay raporları da bu durumu desteklemektedir. Kurumun kiralama işlemleri sırasında çay ocağı ve berber dükkânının, ilgili mevzuata aykırı olarak pazarlık usulü ile kiraya verildiği tespit edilmiştir. Ayrıca, bu kiralama işlemleri sonucunda damga vergisi ödemeleri konusunda da gerekli sorumlulukların yerine getirilmediği görülmüştür.

Sonuç olarak, Kurumun özel mülkiyetindeki taşınmazların kiraya verilmesinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na uygun hareket edilmesi ve damga vergisi ödemeleri konusunda gereken özenin gösterilmesi büyük önem taşımaktadır. Kamu idaresinin, bu konularda gerekli adımları atmaya başladığı belirtilmiştir.

BULGU: Kurum Mülkiyetindeki Taşınmazların Pazarlık Usulü ile Kiraya Verilmesi

2024 Yılı Sayıştay Denetim Raporları – Mahalli İdare Birliği

Kuruma ait taşınmazların, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nda “esas usul” olarak belirtilen kapalı teklif usulü yerine aynı Kanun’un pazarlık usulü uyarınca kiraya verildiği tespit edilmiştir.

Türkiye Belediyeler Birliği Tüzüğü’nün “Birliğin ihale ve mali işlemleri” başlıklı 23’üncü maddesinde, Birliğin satım ve kiraya verme işlemlerinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na tabi olduğu belirtilmiştir.

2886 sayılı Kanun’un “İlkeler” başlıklı 2’nci maddesinde, bu Kanun’un yürütülmesinde, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasının ve ihalelerde açıklık ve rekabetin sağlanmasının; 36’ncı maddesinde ise ihalelerde, tekliflerin gizli olarak verilmesini sağlayan kapalı teklif usulünün kullanılmasının esas olduğu düzenlenmiştir.

Ayrıca mezkûr Kanun’un “Pazarlık usulüyle yapılacak işler” başlıklı 51’inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde “Kullanışlarının özelliği, idarelere yararlı olması veya ivediliği nedeniyle kapalı veya açık teklif yöntemleriyle ihalesi uygun görülmeyen, Devletin özel mülkiyetindeki taşınır ve taşınmaz malların kiralanması, trampası ve mülkiyetin gayri ayni hak tesisi ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin kiralanması ve mülkiyetin gayri ayni hak tesisi,..” ihalelerinin, pazarlık usulüyle yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.

Yukarıda yer verilen hükümler birlikte değerlendirildiğinde; ihalelerde açıklık ve rekabetin sağlanmasının Kanun’un temel ilkelerinden olduğu ve bu ilkenin gereği olarak, Kanun’un 36’ncı maddesinde yer alan “Kapalı teklif usulü” nün esas usul, diğer usullerin ise belirli şartlar dâhilinde uygulanabilecek istisnai usuller olduğu anlaşılmaktadır.

Buna göre, Kurum taşınmazlarının kiraya verilmesine ilişkin ihalelerin, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 51/g maddesine istinaden pazarlık usulü ile yapılması mümkün değildir. Zira mezkûr madde; pazarlık usulünün kullanılabilmesi için, ilgili taşınmaz malın “Devletin özel mülkiyetinde” veya “Devletin hüküm ve tasarrufu altında” olmasını şart koşmaktadır. “Devletin özel mülkiyetindeki” ve “Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler” ifadeleri kapsamına mahalli idarelerin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlarının girmediği ise açıktır. Dolayısıyla, Kurumun özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlar için pazarlık usulü kullanılarak ihale yapılması mümkün değildir.

Nitekim Danıştay 13. Dairesinin 21.10.2008 tarih ve E:2007/4476, K: 2008/6874 sayılı Kararı ile birçok Sayıştay raporunda Türkiye Belediyeler Birliği gibi mahalli idare tanımı kapsamına giren belediyelerin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazları için pazarlık usulü ile ihale yapılamayacağı ifade edilmiştir.

Kurum kiralama işlemleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde çay ocağı ve berber dükkânının yukarıda belirtilen mevzuata aykırı olarak Kanun’un 51’inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca pazarlık usulü ile kiraya verildiği tespit edilmiştir.

Ayrıca söz konusu kiralama ihaleleri neticesinde alınan ihale kararlarının ve imzalanan sözleşmelerin 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu uyarınca damga vergisine tabi olduğu açık olmasına rağmen Kurumun bahsi geçen vergilerin ödenmesi noktasında üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediği de görülmüştür.

Kamu idaresi tarafından bulgu konusu hususa iştirak edildiği ve bir sonraki ihalenin mevzuata uygun olarak yapılması amacıyla çalışmalara başlandığı bildirilmiştir.

Sonuç olarak, rekabetin sağlanmasını temin etmek maksadıyla Kurumun özel mülkiyetinde bulunan taşınmazların kiraya verilmesinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine uygun hareket edilmesi ve alınan ihale kararları ile imzalanan sözleşmelere ilişkin damga vergisinin ödenmesi noktasında gerekli özenin gösterilmesi önem arz etmektedir.