"); pri.document.close(); pri.focus(); pri.print(); pri.close(); }

ÖZET: İşçilerin birikmiş yıllık ücretli izinlerinin zamanında kullandırılmaması, 2024 yılı Sayıştay Denetim Raporları’nda önemli bir sorun olarak tespit edilmiştir. Rapor, belediye şirketinde çalışan işçilerin sosyal hakları olan yıllık izinlerin düzenli bir şekilde verilmediğini ortaya koymaktadır. Anayasa’nın 50. maddesi ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun ilgili maddeleri, işçilerin yıllık izin haklarının korunmasını ve bu hakların zamanında kullandırılmasını zorunlu kılmaktadır. İşverenlerin, yıllık izinleri kullanmayan işçilere, sözleşmenin sona ermesi durumunda izin ücretlerini ödemesi gerekmektedir.

Yıllık izinlerin zamanında kullandırılmaması, işçilerin emekli olduklarında veya iş akitleri sona erdiğinde yüksek miktarda izin ücreti talep etmelerine yol açmaktadır. Bu durum, idareler için öngörülemeyen mali yükler oluşturabilir. Sayıştay raporunda, şirket bünyesinde 356 işçinin 5 ile 100 gün, 24 işçinin 100 ile 200 gün, 8 işçinin ise 200 ile 260 gün arasında kullanılmamış izin sürelerine sahip olduğu belirtilmiştir.

Şirket, bu bulgulara katıldığını ve ilgili mevzuat hükümlerine uyulacağını ifade etmiştir. Yıllık izinlerin, işçilerin hakları doğrultusunda zamanında ve düzenli bir şekilde kullandırılması, hem çalışanların haklarının korunması hem de kurumun mali yükümlülüklerinin yönetilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

BULGU: İşçilerin Birikmiş Yıllık Ücretli İzinlerinin Kanuna Uygun Olarak Kullandırılmasına İlişkin Tedbirlerin Alınmaması

2024 Yılı Sayıştay Denetim Raporları – Belediye Şirketi

Şirket bünyesinde çalışan işçilerin sosyal hakları olan yıllık ücretli izinlerinin zamanında düzenli olarak kullandırılmadığı ve bu nedenle birikmiş yıllık izin sürelerinin bulunduğu görülmüştür.

Anayasa’nın “Çalışma şartları ve dinlenme hakkı” başlıklı 50’nci maddesinde; dinlenmenin çalışanların hakkı olduğu ve bu haklar ile şartlarının kanunla düzenleneceği hüküm altına alınmıştır.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 53’üncü maddesinde işçilere yıllık izin verileceği ve yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemeyeceği; 56’ncı maddesinde yıllık iznin 53’üncü maddede gösterilen süreler içinde işveren tarafından sürekli bir şekilde verilmesinin zorunlu olduğu; 59’uncu maddesinde iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücretin, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödeneceği; 60’ıncı maddesinde yıllık ücretli izinlerin, yürütülen işlerin niteliğine göre yıl boyunca hangi dönemlerde kullanılacağı, izinlerin ne suretle ve kimler tarafından verileceği veya sıraya bağlı tutulacağı, yıllık izninin faydalı olması için işveren tarafından alınması gereken tedbirler ve izinlerin kullanılması konusuna ilişkin usuller ile işverence tutulması zorunlu kayıtların şekline ilişkin hususların ilgili Bakanlık tarafından hazırlanacak bir Yönetmelik ile gösterileceği belirtilmiştir.

Yukarıda bahsi geçen Kanun’un 103’üncü maddesinde ise yıllık ücretli izni bu Kanun’un 56’ncı maddesine aykırı olarak bölen veya hak edilmiş izni kullanmadan iş sözleşmesinin sona ermesi halinde bu izne ait ücreti ödemeyen veya belirtilen Yönetmelik’in esas ve usullerine aykırı olarak izin kullandırmayan veya eksik kullandıran işveren veya işveren vekiline bu durumda olan her işçi için idari para cezası verileceği hükme bağlanmıştır.

Ayrıca Cumhurbaşkanlığı’nın 17 Mayıs 2024 tarih ve 32549 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tasarruf Tedbirleri konulu 2024/7 sayılı Genelgesinde, 4857 sayılı Kanun kapsamında çalışan işçilerin yıl içerisinde hak kazandıkları yıllık ücretli izin sürelerinin, ilgili yıl içerisinde, önceki yıllarda hak kazanıp kullanmadıkları yıllık ücretli izin sürelerinin ise, yürütülen hizmetlerde aksamaya sebep olmayacak şekilde azami 3 yıl içerisinde kullandırılması gerektiği belirtilmiştir.

Yukarıda yer alan düzenlemelere göre işverenin yıllık izinleri kullandırma yükümlülüğünü yerine getirmemesi ve işçinin de izin hakkından feragat etmesi mümkün değildir. Diğer taraftan işçiler emekli olduklarında veya herhangi bir şekilde iş akitleri sona erdiğinde mevzuat hükümleri gereği yıllık izin hakları ücrete dönüşmekte ve yıllık izin karşılığı yapılacak olan bu ücret ödemesi de işçinin son ücreti üzerinden yapılacağından yüksek tutarlarda ödeme yapılmasına neden olmaktadır. Ayrıca Anayasal bir hak olan yıllık izinlerin kullandırılmaması durumunda idareler, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 103’üncü maddesi gereğince idari para cezası ile karşı karşıya kalabilmektedir.

Yapılan incelemede, Şirket bünyesinde görev alan kadrolu işçilerden 356’sının 5 ile 100 gün arasında, 24’ünün 100 ile 200 gün arasında, 8’inin 200 ile 260 gün arasında kullanmadığı izinlerinin olduğu tespit edilmiştir. Bu işçiler emekli olduklarında veya herhangi bir şekilde iş akitleri sona erdiğinde mevzuat hükümleri gereği yıllık izin hakları işçinin son ücreti dikkate alınarak izin ücreti ödeneceğinden idareler açısından öngörülemeyen giderlerin ortaya çıkmasına neden olacaktır.

Şirket tarafından bulguya iştirak edilmiş ve ilgili mevzuat hükümlerine uyulacağı belirtilmiştir.

Şirket bünyesinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izinlerinin, mevzuata uygunluk ve kuruma ek mali külfet getirmemesi amacıyla biriktirilmeden, zamanında ve düzenli olarak kullandırılması gerekmektedir.