ÖZET: Davacı, davalı idareye karşı “kalınan özlük haklarının ve parasal tutarının” dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine ve avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine karar vermeye mahkum etmiştir. Davacının, davayı vekili aracılığıyla takip etmediği anlaşıldığından, davacı lehine avukatlık ücretine hükmedilmemesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu husus, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında bulunmayıp; kararın bozulmasını gerektiren “hukuka aykırılık” teşkil etmiştir. |
