"); pri.document.close(); pri.focus(); pri.print(); pri.close(); }

ÖZET: Başvuran, Muş Alparslan Üniversitesi Rektörlüğü tarafından 06/09/2024 tarihli yazıyla bölüm başkanlığı ve ana bilim dalı başkanlığından alındığını, bu işlemin gerekçesinin ise kendisine iletilen bir bölüm kurulu tutanağını imzalamaması olduğunu belirtmektedir. Disiplin cezasının geri alınması ve görevine iade talep eden başvuran, üniversitedeki tek profesör olarak yaşadığı hukuka aykırılıkların giderilmesini istemektedir. İdare, başvuranın belirtilen tarihte gerekli işlemleri yapmadığını ve bu nedenle bölümdeki işleyişin aksadığı gerekçesiyle görevden alındığını savunmaktadır.

Kamu Denetçiliği Kurumu, başvuranın taleplerini inceleyerek, disiplin cezasının hukuka uygun olmadığını ve başvuranın görevine iade edilmesi gerektiğini önermiştir. İlgili mevzuat çerçevesinde, idarenin işlemlerinin hukuka uygun olması gerektiği vurgulanmıştır. Disiplin soruşturmasının usulüne uygun yürütülmediği, başvuranın savunma hakkının ihlal edildiği ve disiplin cezasının verilmesinde gerekli koşulların sağlanmadığı tespit edilmiştir.

Sonuç olarak, başvuranın görevine iade edilmesi ve disiplin cezasının geri alınması yönünde Muş Alparslan Üniversitesi Rektörlüğü’ne tavsiyede bulunulmuştur. İdarenin bu karara uygun hareket etmesi beklenmektedir.

T.C. TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU

(OMBUDSMANLIK)

SAYI : 2025/591-S.25.944

BAŞVURU NO : 2024/13285

KARAR TARİHİ : 20.01.2025

TAVSİYE KARARI ,TCKN:

Adres:

BAŞVURUYA KONU İDARE : MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ

Görevlerine iadesi ve hakkında verilen disiplin cezasının geri alınması

BAŞVURUNUN KONUSU :

talebi hk.

BAŞVURU TARİHİ : 28.10.2024

I. BAŞVURANIN İDDİA VE TALEPLERİ

1. Başvuran, tarafına gönderilen 06/09/2024 tarihli ve sayılı yazı ile

Başkanlığı ve aynı bölümün Ana Bilim Dalı Başkanlığı görevlerinden alındığının bildirildiğini ve bu işlem için de 05/09/2024 tarihinde Bölüm Başkanlığı EBYS sistemine mesai sonrası bilgisi dışında gelen ve mahiyetinde ” Bölümü için 1 adet doçent doktor öğretim üyesi talebinin dekanlık makamına bildirilmesi” kararı olan bölüm kurulu tutanağına imza atmamasının gerekçe olarak gösterildiğini, ardından da aynı konu gerekçe gösterilerek hakkında soruşturma açıldığını belirterek

Başkanlıklarını yürüttüğü ilgili bölüm ve anabilim dallarındaki tek profesör olarak bu süreçte şahsına yapılan hukuka aykırılıkların sonlandırılarak göreve iadesini ve hakkında verilen disiplin cezasının geri alınmasını talep etmektedir.

II. İDARENİN BAŞVURUYA İLİŞKİN AÇIKLAMALARI

2. Başvuruya konu iddialar hakkında Muş Alparslan Üniversitesi Rektörlüğünün 27/11/2024 tarihli ve E- sayılı cevabi yazısında,

2.1. Başvuranın Üniversite Bölüm Başkanlığında

“Profesör” Öğretim Üyesi olarak görev yaptığını,

2.2. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 16’ncı maddesinin son fıkrası; 21’inci maddesi ve ek 1 inci maddesi gereğince belirtilen yetki çerçevesinde başvuranın 06/09/2024 tarih ve sayılı yazının gereğini yapmadığı anlaşıldığından üniversitenin, fakültenin ve bölümün iş ve işlemlerini aksattığı tespit edilmiş; bu kapsamda huzursuzlukların devam etmesi nedeniyle bölümde eğitim öğretim faaliyetlerinin

etkin ve verimli yürütülmesine yansıyabileceği gibi, hem bölümde hem de fakültede çalışma ve iş barışını da olumsuz etkileyeceği dikkate alındığında, usul ve yetkide paralellik ilkesi uyarınca atamadaki usule uygun olarak Rektöre tanınan takdir yetkisi kapsamında bölüm başkanlığı ve Ana Bilim Dalı Başkanlığı görevine 06/09/2024 tarihi itibariyle son verildiği,

2.3. Başvurana gönderilen 06/09/2024 tarihli ve sayılı yazıda, “Kanaatinin olumsuz olması durumunda şerh düşerek” cevaplaması istenmesine rağmen verilen süre içerisinde cevap verilmediği ve

2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun “Oylama” başlıklı 61. maddesine aykırı davrandığı,

2.4. Başvuranın hakkında yürütülen disiplin soruşturma dosyası tamamlanmış olup Rektörlük Makamınca hakkında verilen kararın Elektronik Belge Yönetim Sistemi (EBYS) üzerinden yazılarak tebliğ edilmiş olup herhangi yeni bir işlem tesis edilmeyeceği,

2.5. Fakülte yeterli sayıda öğretim elemanı bulunmaması üzerine ayrıca bölümde bulunan bir doçentin farklı bir üniversiteye kadrosuyla gidecek olması, bölüme öğretim elamanına olan ihtiyacı arttırdığı, bunun üzerine Devlet Yükseköğretim Kurumlarında Öğretim Elemanı Norm

Kadrolarının Belirlenmesine ve Kullanılmasına İlişkin Yönetmelik’in 4’üncü maddesinin 2’nci fıkrası gereğince 1 (bir) adet doçent doktor talebinin Dekanlık Makamına bildirilmesine karar verildiği, buna rağmen başvuranın yapılan kontroller sonucunda kararın alındığı 05/09/2024 tarihinde ve bir önceki gün olan 04/09/2024 tarihinde görev mahallinde olmadığının tespit edildiği, buna rağmen uzlaşı yoluna gidilerek kendisi ile görüşülmüş tutulan tutanaklar iyi niyete binaen işleme konulmadığı, ancak kendisi kararı imzalama konusunda 06/09/2024 tarihinde gönderilen sayılı yazıya verilen süre içerisinde cevap vermediği, Dekanlığa karşı iyi niyet ve uzlaşı çabası göstermediği

açıklamalarına yer verilmiştir.

III. İLGİLİ MEVZUAT

3. 18/10/1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı” başlıklı 74 üncü maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarında; “Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir. Türkiye Büyük Millet Meclisi

Başkanlığına bağlı olarak kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceler.”,

4. 14/6/2012 tarihli ve 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun “Kurumun Görevi” başlıklı

5 inci maddesinin birinci fıkrasında; “Kurum, idarenin işleyişiyle ilgili şikâyet üzerine, idarenin her türlü

eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını; insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmakla görevlidir.”,

5. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun

5.1. “Dekan” başlıklı 16 ncı maddesinin son fıkrasında, “Fakültenin ve bağlı birimlerinin öğretim kapasitesinin rasyonel bir şekilde kullanılmasında ve geliştirilmesinde gerektiği zaman güvenlik önlemlerinin alınmasında, öğrencilere gerekli sosyal hizmetlerin sağlanmasında, eğitim – öğretim, bilimsel araştırma ve yayını faaliyetlerinin düzenli bir şekilde yürütülmesinde, bütün faaliyetlerin gözetim ve denetiminin yapılmasında, takip ve kontrol edilmesinde ve sonuçlarının alınmasında rektöre karşı birinci derecede sorumludur.”,

/

5.2. “Bölüm” başlıklı 21 inci maddesinde, “Bir fakülte ya da yüksekokulda, aynı veya benzer nitelikte eğitim – öğretim yapan birden fazla bölüm bulunamaz.

Bölüm, bölüm başkanı tarafından yönetilir.

Bölüm başkanı; bölümün aylıklı profesörleri, bulunmadığı takdirde doçentleri, doçent de bulunmadığı takdirde doktor öğretim üyeleri arasından fakültelerde dekanca, fakülteye bağlı yüksekokullarda müdürün önerisi üzerine dekanca, rektörlüğe bağlı yüksekokullarda müdürün önerisi üzerine rektörce üç yıl için atanır. Süresi biten başkan tekrar atanabilir.

Bölüm başkanı, bölümün her düzeyde eğitim – öğretim ve araştırmalarından ve bölüme ait her türlü faaliyetin düzenli ve verimli bir şekilde yürütülmesinden sorumludur.”,

5.3. “Genel esaslar” başlıklı 53 üncü maddesinde,“ a. (Değişik: 2/12/2016 – 6764/26 md.) Yükseköğretim

Kurulu Başkanı üst kuruluşlar, rektörler ve bağımsız vakıf meslek yüksekokulu müdürlerinin (…)50; rektör, üniversitenin; bağımsız vakıf meslek yüksekokulu müdürü, bağımsız vakıf meslek yüksekokulunun; dekan, fakültenin; enstitü ve yüksekokul müdürleri, enstitü ve yüksekokulların; kadrosu bulunan uygulama araştırma merkezi ile bağımsız enstitü müdürleri, uygulama araştırma merkezi ile enstitünün; bu birimlerin genel sekreter veya sekreterleri de bağlı birim personelinin disiplin amirleridir.

b. Devlet ve vakıf yükseköğretim kurumlarının öğretim elemanlarına uygulanabilecek disiplin cezaları uyarma, kınama, aylıktan veya ücretten kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ücretten kesme, üniversite öğretim mesleğinden çıkarma ve kamu görevinden çıkarma cezalarıdır. (Ek cümleler: 15/4/2020- 7243/7 md.) Öğretim elemanları dışında iş sözleşmesiyle çalışan personel 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu ve iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesine tabidir. Memurlar hakkında ise

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125 inci maddesi uygulanır.

(3) Aylıktan veya ücretten kesme: Brüt aylıktan veya ücretten bir defaya mahsus olmak üzere 1/30 ila 1/8

arasında kesinti yapılmasıdır. Aylıktan veya ücretten kesme cezasını gerektiren fiiller şunlardır:

l) Kasıtlı olarak; görevi tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek.”,

5.4. “Disiplin soruşturması ve savunma hakkı” başlıklı 53/A maddesinde, “Disiplin soruşturmasında

uyulacak esaslar şunlardır:

a) Disiplin cezası verilmesini gerektiren bir fiilin işlendiğini öğrenen disiplin amiri yazılı olarak disiplin soruşturması başlatır. Üst disiplin amirinin soruşturma açtığı veya açtırdığı disiplin olayında alt disiplin amiri ayrıca soruşturma yapamaz veya yaptıramaz. Daha önce açılmış soruşturma varsa bunlar üst amirin açtığı veya açtırdığı soruşturma ile birleştirilir.

c) Disiplin amiri soruşturmayı kendisi yapabileceği gibi soruşturmayı yapmak üzere birim içerisinden soruşturmacı veya komisyon görevlendirebilir. Ancak zorunlu hallerde rektörlük aracılığıyla diğer birimlerden soruşturmacı talep edilebilir.

d) Soruşturmacının görev ve unvanı, soruşturulanın görev ve unvanının üstünde veya onunla aynı düzeyde olmalıdır..

g) Soruşturmacı, disiplin soruşturmasıyla ilgili bilgi ve belgeleri toplama, ifade alma, tanık dinleme, bilirkişiye başvurma, keşif yapma, inceleme yapma ve ilgili makamlarla yazışma yetkisini haizdir.

/

ı) Soruşturmacı, görevlendirildiği konuda soruşturma yürütür; soruşturma sırasında disiplin soruşturmasına konu olabilecek başka fiillerin ortaya çıkması durumunda bunları gecikmeksizin disiplin amirine bildirir.

j) Soruşturma işlemleri bir tutanakla tespit olunur.

k) Soruşturmanın gizliliği esastır.

l) Soruşturma, görevlendirme yazısının tebliğ tarihinden itibaren iki ay içinde tamamlanır. Soruşturma bu süre içinde tamamlanamaz ise soruşturmacı gerekçeli olarak ek süre talep edebilir, disiplin amiri gerekçeyi değerlendirerek ve zamanaşımı sürelerini dikkate alarak karar verir.

o) Bir fiilin diğer kanunlar uyarınca idari yaptırıma bağlanmış olması, aynı fiile bu Kanun kapsamında disiplin cezası verilmesine engel teşkil etmez.

Savunma hakkı kapsamında gözetilecek hususlar şunlardır:

a) Soruşturulana, iddialar hakkında savunma imkânı tanınmadan disiplin cezası verilemez.”,

5.5. “Zamanaşımı” başlıklı 53/C maddesinde, “Disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren; a) Uyarma, kınama, aylıktan veya ücretten kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ücretten kesme cezalarında bir ay içinde, b) Üniversite öğretim mesleğinden çıkarma ve kamu görevinden çıkarma cezasında altı ay içinde, disiplin soruşturmasına başlanmadığı takdirde disiplin soruşturması açılamaz.

Disiplin cezası verilmesini gerektiren fiillerin işlendiği tarihten itibaren iki yıl, üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezasını gerektiren fiil açısından altı yıl geçmiş ise disiplin cezası verilemez.”,

5.6. “Disiplin cezası verme yetkisi” başlıklı 53/Ç maddesinde, “Disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullar şunlardır:…

b) Aylıktan veya ücretten kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ücretten kesme cezaları kişinin görevli olduğu birimdeki disiplin kurulu kararı ile verilir.”,

5.7. “Disiplin cezası verilmesinde uygulanacak temel ilkeler” başlıklı 53/D maddesinin üçüncü fıkrasında, “Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan veya ödül veya başarı belgesi alanlara verilecek disiplin cezalarında bir derece alt ceza uygulanabilir. Bir derece alt cezayı, asıl cezayı vermeye yetkili makam verir.”,

5.8. “İtiraz” başlıklı 53/F maddesinde, “Disiplin cezalarına itiraz edilebilecek amir ve kurullar şunlardır:

b) Aylıktan veya ücretten kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ücretten kesme cezasına karşı itiraz ilgilinin görevli olduğu üniversite disiplin kuruluna, yükseköğretim üst kuruluşlarında görev yapan personel için Yüksek Disiplin Kuruluna yapılabilir.

İtiraz süresi, cezanın tebliğ tarihinden itibaren yedi gündür.

İtiraz mercileri, itiraz tarihinden itibaren altmış gün içinde karar verir.

İtiraz mercileri itirazı kabul ya da reddedebilir. İtirazın kabul edilmesi halinde ceza tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar, ancak ilgili disiplin amiri veya disiplin kurulu tarafından kabul gerekçesine uygun olarak en geç üç ay içerisinde yeni bir işlem tesis edilebilir.”,

5.9. “Oylama” başlıklı 61 inci maddesinin ilk fıkrasında, “Bu kanunda sözü geçen juri ve kurullarda, her üye oyunu kabul veya ret yoluyla vermekle görevlidir. Çekimser oy kullanılamaz.”,

/

5.10. Ek 1 inci maddesinde, “Üniversite rektörleri, fakülte dekanları, enstitü ve yüksekokul müdürleri ile bunların yardımcıları ve bölüm başkanları, gerektiğinde bu Kanunda belirtilen süreleri dolmadan tayinlerindeki usule uygun olarak görevlerinden alınabilirler.”,

6. Devlet Yükseköğretim Kurumlarında Öğretim Elemanı Norm Kadrolarının Belirlenmesine ve

Kullanılmasına İlişkin Yönetmeliğin

6.1. “Amaç ve kapsam” başlıklı 1 inci maddesinde, “(1) Bu Yönetmeliğin amacı; yükseköğretim kurumları bünyesindeki birimler, önlisans, lisans, lisansüstü programlar ve bunların niteliği ile öğrenci sayıları, yükseköğretim kurumunun eğitim ve öğretim faaliyetleri dışında yürüttüğü hizmetler dikkate alınarak öğretim elemanı norm kadrolarını ve bunların kullanımına ilişkin esasları belirlemektir.”,

6.2. “Norm kadroların belirlenmesi” başlıklı 4 üncü maddesinde, “(2) Yükseköğretim kurumları, asgari kadro sayısının iki katına kadar norm kadro planlaması yapabilir. Yükseköğretim Kurulu tarafından

Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma kapsamında belirlenen yükseköğretim kurumları, ihtisas alanlarıyla doğrudan ilgili birimleri için asgari kadro sayısının üç katına kadar; Araştırma Üniversitesi olarak belirlenen yükseköğretim kurumları ise dört katına kadar norm kadro planlaması yapabilir. Araştırma Üniversiteleri tarafından planlama yapılırken önlisans ve lisans programlarındaki öğrenci sayısı, lisansüstü programlardaki öğrenci ve mezun sayısı, programların yürütülmesindeki ders ağırlıkları, araştırma ve geliştirme ile hizmet sunumu gibi akademik faaliyetler çerçevesinde değerlendirilecek hususlar dikkate alınır. (Değişik cümle: RG-3/3/2022-31767) Bu fıkra kapsamında asgari kadro sayısı dışındaki norm kadrolar, ilgili anabilim/anasanat dalı ve bölüm kurulu ile birim yönetim kurulunun görüşü alınarak rektör tarafından planlanır.”

düzenlemeleri yer almaktadır.

IV. KAMU DENETÇİSİ SADETTİN KALKAN’IN KAMU BAŞDENETÇİSİ’NE ÖNERİSİ

7. Kamu Denetçisi tarafından yapılan inceleme ve araştırma neticesinde; başvuranın talebinin kabulü yönünde öneri, Kamu Başdenetçisi’ne sunulmuştur.

V. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE

A. Hukuka, Hakkaniyete ve İnsan Haklarına Uygunluk Yönünden Değerlendirme

8. Başvuran, Başkanlığı ile aynı bölümün Ana Bilim Dalı Başkanlığı görevlerine iadesini ve tarafına verilen aylıktan kesme cezasının geri alınmasını talep etmektedir.

9. Bilindiği üzere, idarenin işlem tesis ederken hukuka bağlı olması ve hukuk kuralları içinde hareket etmesi hukuk devletinin bir diğer ilkesidir. Bu kapsamda, idari işlemin belli bir sebebe dayanması gerektiği açık bir kuraldır. İdarenin takdir yetkisinin söz konusu olması halinde dahi keyfi olarak hareket edebileceği anlamına gelmez. İdareye yasalarla tanınan takdir yetkisi mutlak olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlıdır. İdare takdir yetkisini kullanırken kendisine verilen yetkinin amacı doğrultusunda hareket etmeli, nesnellik ve tarafsızlık içinde davranmalı, orantılılık ilkesine uymalı, kanunlar özel koşullar öngörmüşse bunlara uymalı, bu yetkiyi kamu yararı için ve gerekçeli olarak kullanmalıdır.

10. Başvuranın Bölümü Başkanlığı ile Ana Bilim Dalı

Başkanlığı görevlerinden alınmasına ilişkin olarak; /

10.1. Başvurana öğretim üyesi ihtiyacını içeren 05/09/2024 tarihli ve sayılı Bölüm Kurulu Kararının hazırlandığı bilgisi, EBYS’den mesai sonrası iletildiği ve imzalanması yününde sözlü olarak bilgilendirildiği; Bölüm Başkanı sıfatıyla başkanlık yaptığı bölüm kurulu toplantısına dair başvuranın bilgisi, toplantıya davet yazısı ve talimatı olmadan bölüm kurulu kararının sisteme yüklendiği, söz konusu

Kararda “Yapılan müzakere sonucunda Bölümümüze bağlı Anabilim Dalında Yüksek Lisans, Doktora ve

Tezsiz Yüksek Lisans öğrencilerinin olması sebebiyle Devlet Yükseköğretim Kurumlarında Öğretim Elemanı

Norm Kadrolarının Belirlenmesine ve Kullanılmasına İlişkin Yönetmelik’in 4’üncü maddesinin 2’nci fıkrası gereğince 1 (bir) adet doçent doktor talebinin Dekanlık Makamına bildirilmesine karar verildi.” ifadelerinin yer aldığı, Dekanlık Makamının 06/09/2024 tarihli ve sayılı yazısı ile de başvuranın söz konusu Bölüm Kararını 06/09/2024 Perşembe günü saat 10:30’a kadar imzalaması (Kanaatinin olumsuz olması durumunda şerh düşerek) gerektiğinin bildirildiği,

10.2. Başvuranın söz konusu kadro talebini, 2024 yılı kadro tahsis planlamasında olmaması, halihazırda

Bölümünde bulunan ve terfi bekleyen öğretim elemanının olması ve tüm şartları tutmasına rağmen kadro verilmeyerek bekletilmesi, kadro talebi gibi önemli bir konunun Bölüm Kurulunda yüz yüze istişaresi yapılmadan direkt karara bağlanmaya çalışılmasının yerinde olmadığı gerekçeleriyle imzalamaktan imtina ettiği,

10.3. Bu defa, Dekanlık Makamının 06/09/2024 tarihli yazısı ile 06/09/2024 tarihli ve sayılı yazının gereğinin yapılmadığı, başvuranın üniversitenin, fakültenin ve bölümün iş ve işlemlerini aksattığı tespiti çerçevesinde huzursuzlukların bölümde eğitim öğretim faaliyetlerinin etkin ve verimli yürütülmesine yansıyabileceği gibi, hem bölümde hem de fakültede çalışma ve iş barışını da olumsuz etkileyeceği dikkate alınarak usul ve yetkide paralellik ilkesi uyarınca atamadaki usule uygun olarak tanınan takdir yetkisi kapsamında başvuranın Bölüm Başkanlığı ve Ana Bilim Dalı Başkanlığı görevine 06/09/2024 tarihi itibariyle son verildiği,

10.4. Devamında aynı Bölümde görevli öğretim üyesinin şikayeti ve ayrıca Dekanlık Makamının talebi üzerine Rektörlük Makamının 9/9/2024 tarihli yazısı ile soruşturma emrinin verildiği,

10.5. Başvuran tarafından “ilgili bölümün aynı zamanda bir öğretim üyesi ve 06.09.2024 tarihine kadar bölüm başkanı olarak Bölümüne yapılan doçent doktor kadro talebinin 2024 yılı kadro tahsis planlamasında olmaması, devletimizin ekonomik anlamda her sahada verdiği iyileştirme politikaların da bir gereği olarak hali hazırda bölümümüzde bulunan ve terfi bekleyen Arş. Gör. Dr. Öğretim

Elemanın tüm şartları tutmasına rağmen kadro verilmeyerek bekletilmesi ve de ayrıca kadro talebinin yüz yüze kritik edilmek sureti ile bir karara bağlanma yolu tercih edilmemesi gerekçesi ile uygun görülmemesi” gerekçesiyle 10/09/2024 tarihinde EBYS üzerinden e-imzalamanın reddedildiği görülmektedir.

11. Diğer taraftan, başvurana isnat edilen eylemlerin hukuken yerinde olup olmadığına ilişkin disiplin soruşturması sonuçlanmadan başvuranın görevden alındığı, ilgili mevzuatta yer verilen asgari kadro sayısı dışındaki norm kadroların ilgili bölüm kurulu ile birim yönetim kurulunun görüşü alınarak rektör tarafından planlanacağı hükmüne rağmen 1 adet Doçent Doktor talebini içeren Bölüm Kurulu kararı bölüm başkanı ve bölüm kurulu üyelerinin bilgisi ve değerlendirmesi olmaksızın olumlu kanaatle kadro ihtiyacı talebinde bulunmak suretiyle imzalanmak üzere Bölüm Başkanı olan başvurana EBYS üzerinden iletildiği ve bu durumun soruşturma dosyasında şikayetçi öğretim üyesi tarafından da ifade edildiği, ilgili idare tarafından da aksi yönde herhangi bir iddiada bulunulmadığı, ayrıca başvuranın görevden alınmasına ilişkin yazıda soruşturma konusu edilen 06/09/2024 tarihli ve sayılı yazının gereğinin yapılmaması işlemi yanında

“başvuranın üniversitenin, fakültenin ve bölümün iş ve işlemlerini aksattığı, bu kapsamda huzursuzlukların

devam etmesi nedeniyle bölümde eğitim öğretim faaliyetlerinin etkin ve verimli yürütülmesine yansıyabileceği gibi, hem bölümde hem de fakültede çalışma ve iş barışını da olumsuz etkileyeceği” iddialara yer verildiği ancak soruşturma kapsamında söz konusu iddialara ilişkin hukuken geçerli somut bilgi ve belgelerin ortaya konulamadığı, başvuranın bölüm kurulu kararını imzalamaması fiili ile eğitim öğretim faaliyetlerinin etkin ve verimli yürütülmesine, bölümde ve fakültede çalışma ve iş barışını olumsuz etkileyeceğine dair kanaate ulaşılamayacağı göz önünde bulundurulduğunda 2547 sayılı Kanunun 21 inci ve ek 1 inci maddeleri ile bölüm başkanının görevden alınmasında haklı ve gerekli kılabilecek koşulların gerçekleşmediği ve dekana tanınan takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleri çerçevesinde kullanılmadığı anlaşıldığından başvuranın Bölüm Başkanı ve Ana Bilim Dalı Başkanlığı görevlerinden alınmasının hukuken yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.

12. Bunun yanında, disiplin cezaları, gerek yargı kararlarında gerekse doktrinde belirtildiği gibi kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacıyla; kanunların, tüzüklerin ve yönetmeliklerin emrettiği ödevleri yerine getirmeyen, uyulmasını zorunlu kıldığı hususlara uymayan ve yasakladığı işleri yapan devlet memurlarına durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre verilen cezalardır. Kamu hizmetinin belli bir düzen içerisinde yürütülmesi için gerekli önlemlerden olan disiplin cezaları, niteliği gereği öteki idari işlemlerden farklıdır. Disiplin cezası vermeye yetkili organlar, bu organların oluşumu, çalışma usulü, karar oluşturması, bu kararlara itiraz ve bütün bu sürecin her aşaması için öngörülen süre koşulları ile disiplin cezası işlemi sıkı şekil şartına bağlı olarak uygulanmalıdır.

13. Zira, disiplin suçu teşkil eden fiillerle ilgili olarak soruşturma yapılması zorunlu olduğu gibi soruşturmanın belirli usuller çerçevesinde yapılmasının isnada maruz kalanların hukuki güvencesi olduğu, bu çerçevede; yapılacak soruşturmada soruşturma konularını içerir soruşturma emri verilmesi, bağımsız ve üst veya denk görevde olan bağımsız bir soruşturmacı atanması, olayla ilgili tanık ve soruşturulanın ifadelerinin alınması, ifade alınmadan kişiye haklarının ve soruşturma konusunun bildirilmesi, isnat olunan fiille ilgili lehe ve aleyhe başkaca delillerin araştırılması, soruşturma sonucunda bir rapor hazırlanması ve bu raporda; olayın değerlendirilmesi, soruşturmacının kanaat ve teklifini belirtmesi ve raporun ilgili makama sunulması, soruşturmayı yapan kişi ile soruşturmada elde edilen delilleri değerlendirecek kişi veya kurulların ayrı olması, yasal süre içerisinde isnat olunan fiiller bildirilerek sanığın savunmasının alınması gerekliliği disiplin hukukunun temel ilkelerinden olduğu gibi hukuki güvenlik ilkesinin de gereğidir.

(Danıştay 10. Dairesinin 22/5/2024 tarihli ve E:2021/446, K:2024/2087)

14. Başvuruya konu disiplin soruşturması incelendiğinde,

14.1. Soruşturmaya esas teşkil eden öğretim üyesinin şikayeti ile Dekanlık Makamının talebi üzerine

Rektörlük Makamının 9/9/2024 tarihli soruşturma emrinde şikayetçi ile Dekanlık Makamının yazılarına atıf yapılarak soruşturmacının görevlendirildiği ancak soruşturma konusu fiil veya fiillere net bir şekilde yer verilmediği, Dekanlık Makamının yazısında “06/09/2024 tarihli ve sayılı yazının gereğinin yapılmaması” iddiası bulunurken, şikayetçinin dilekçesinde ilgili Bölüm Kurulu Kararının imzalanmamasının yanında “başvuranın bölümde iş ve işlemleri aksattığı ve benzer birçok konuda keyfi hareket ettiği” iddialarına yer verildiği,

14.2. Soruşturmacılar soruşturma emrindeki soruşturma konularıyla bağlı olmakla birlikte, muhakkik tarafından alınan ifadeye davet yazısında “ Bilimleri Fakültesinde iş ve işlemlerin önünü tıkama” şeklinde genel nitelikli bir eylem olarak soruşturma konusuna yer verildiği,

14.3. Başvurana soruşturması süreci sonunda iletilen disiplin cezası kararı tebliğinde de disiplin soruşturmasına ve disiplin cezasına konu fiile açık olarak yer verilmediği,

14.4. Muhakkik tarafından alınan ifadelerde, “06/09/2024 tarihli ve sayılı yazının gereğinin yapılmaması işlemi” yanında “başvuranın Fakülte yönetiminde iş ve işlemlerinde keyfi davranıp davranmadığı”, “başvuranın bir yönetici olarak tutum ve davranışlarının nasıl tanımlandığı” hususlarına ilişkin sorular yönelttiği ancak söz konusu iddialara ilişkin şikayetçi ve başvuran dışında başkaca bir personelin ifadesine başvurulmadığı, soruşturma raporunda söz konusu iddiaların somut olarak ortaya konulmadığı, yeterli inceleme ve araştırma yapılmaksızın soruşturmanın tamamlandığı,

14.5. Soruşturma raporu kapsamında Dekanlık Makamının 06/09/2024 tarihli ve sayılı yazısı ile imzalanması talimatlandırılan kadro talebi içerikli Bölüm Kurulu Kararının usulüne uygun olarak alınıp alınmadığı, başvuranın söz konusu Karara imza atmamasına ilişkin sunduğu gerekçelerinin hukuken yerinde olup olmadığı yönünden herhangi bir değerlendirmeye yer verilmediği,

14.6. Anayasanın 129 uncu maddesi ile kamu görevlilerine savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemeyeceği hüküm altına alınarak savunma hakkı anayasal olarak güvence altına alınmakta, yargı organları tarafından da ilgiliye savunma hakkı tanınmadan verilen disiplin cezaları, hukuka aykırı bulunarak usul bakımından iptal edilmekte; bu açıdan ilgili mevzuat ve yargı içtihatları birlikte değerlendirildiğinde, savunma hakkının usulünce kullanılabilmesi; savunması istenen kamu görevlisine suçlama konusunun ve hakkındaki isnadın ne olduğunun açıkça bildirilmesi, kamu görevlisine savunmasını yapabilmesi bakımından yeterli sürenin verilmesi ve savunma hakkının karar vermeye yetkili makam önünde kullanılmasına bağlı hale gelmiş bulunmakta olup, Danıştay’ın yerleşik kararlarında da, muhakkiklerce yapılan inceleme sırasında, hakkında inceleme yapılan ilgilinin sadece olay hakkındaki bilgisinin alındığı, ifade alınması şeklinde de adlandırılan bu işlemin savunma olarak kabul edilemeyeceği, savunmanın bundan ayrı olarak disiplin cezası vermeye yetkili makam tarafından alınması gerektiği ifade edilmektedir. (Danıştay 3.D. 29/05/1973, E:1973/272, K:1973/269 s. Kararı, Danıştay İDDK 17/02/2011, E:2007/1846, K:2011/66) Ancak, başvuran hakkında yürütülen soruşturmada görevlendirilen muhakkik tarafından başvuranın yazılı ifadesini alma yönünde yazışma yapılmakla birlikte, muhakkik tarafından hazırlanan rapor sonrasında disiplin amiri olan rektör tarafından konuya ilişkin başvuranın savunmasını talep eden içerikte herhangi bir yazışmanın yapılmadığı ve savunma alınmaksızın disiplin cezasının verildiği,

14.7. Her ne kadar yargı kararlarında disiplin cezalarında alt ceza değerlendirmesi iptal nedeni olarak değerlendirilmese de Fakülte bünyesinde Profesör akademik unvanıyla görev yapmakta olan, 25 yıllık kamu hizmeti bulunan ve öncesinde hakkında herhangi bir disiplin cezası tecziye edilmediği anlaşılan başvuran hakkında geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan veya ödül veya başarı belgesi alanlara verilecek disiplin cezalarında bir derece alt cezanın uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin bir değerlendirmenin de yapılmadığı tespit edilmiştir.

15. Bu tespitler çerçevesinde yürütülen disiplin soruşturmasının eksiksiz ve tarafsız olarak yürütüldüğü kanaatine varılamadığından başvuranın 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 53 üncü maddesinin 3 üncü fıkrasının “L” bendinde geçen “Kasıtlı olarak; görevi tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek.” fiili nedeniyle hakkında aylıktan kesme disiplin cezası verilmesinin hukuka ve hakkaniyet ilkelerine uygun olmadığı değerlendirilmiştir.

16. Yukarı anlatılan hususlar, başvuranın iddiaları, idarenin konu ile ilgili açıklamaları, ilgili mevzuat ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; başvuranın Başkanlığı ile

Ana Bilim Dalı Başkanlığı görevlerine iadesi ve hakkında verilen aylıktan kesme cezasının geri alınması yönünde ilgili idareye tavsiyede bulunmak gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.

/

B. İyi Yönetim İlkeleri Yönünden Değerlendirme

17. İyi yönetim ilkelerine 28/03/2013 tarihli ve 28601 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu

Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin “İyi yönetim ilkeleri” başlıklı 6 ncı maddesinde yer verilmiş olup; başvuran hakkında verilen disiplin cezası hukuka aykırı olduğu ve idarenin, başvurana verdiği cevapta hangi sürede hangi mercilere başvurabileceğini göstermediği bu nedenle “kanunlara uygunluk”, “kararların gerekçeli olması”, “hesap verebilirlik” ve “karara karşı başvuru yollarının gösterilmesi” ilkelerine uymadığı anlaşılmış olup, idareden bundan böyle bu ilkelere uyması beklenmektedir.

VI. HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜNE İLİŞKİN AÇIKLAMA

18. 6328 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, bu Tavsiye Kararının idareye tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde idare tarafından herhangi bir eylem ya da işlem tesis edilmezse (varsa)

dava açma sür esinden kalan süre işlemeye devam edecek olup Van İdare Mahkemesinde yargı yolu açıktır.

VII. KARAR

Yukarıda açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre BAŞVURUNUN KABULÜ ile,

Başvuranın Bölüm Başkanlığı ile Ana Bilim Dalı Başkanlığı görevlerine iadesi ve hakkında verilen aylıktan kesme cezasının geri alınması yönünde MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ

REKTÖRLÜĞÜNE TAVSİYEDE BULUNULMASINA,

6328 sayılı Kanun’un 20 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ

REKTÖRLÜĞÜNCE bu karar üzerine tesis edilecek işlemin otuz gün içinde başvurana ve Kurumumuza bildirilmesinin zorunlu olduğuna,

Bu kararın BAŞVURANA ve MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNE tebliğine

Türkiye Cumhuriyeti Kamu Başdenetçisince karar verildi.

Mehmet AKARCA

Kamu Başdenetçisi

/