“Davacının Temyiz İsteminin Feragati Nedeniyle Karar Verilmesine Yer Olmaması” (Danıştay)

ÖZET: Davacı, İstanbul ili… ilçesindeki bir taşınmazın 600 m²’lik kısmını fuzulen işgal ettiğinden bahisle ecrimisil talebiyle … günlü ve … sayılı ihbardan iptali istemiyle dava açmıştır. İlk derece mahkemesi kararında, bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor doğrultusunda, dava konusu ecrimisil ihbarnamesinin 31.620 TL’lik kısmının iptaline ve geri kalan kısmına ilişkin davanın reddine karar verilmiştir. Davalı idarenin […]

Temyiz Eden İdare Mahkemesi Kararının İptaline ve Dava Konusu Ecrimisilin Hesaplanmasına İlişkin Yeniden Değerleme Oranının Uygulanması Gerektiğine İlişkin Karar (Danıştay)

ÖZET: Anayasa Mahkemesi, davalı idarenin temyiz isteminde 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun temyize tabi ilk kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA karar verdi. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderildi. 2577 sayılı Yasa’nın […]

Vekalet Ücretine İlişkin Kısmın Bozulması Hakkında Temyizde İsrar Edilememesi ve Yargılama Giderlerine Dair Kararda Uyulup, Artan Posta Ücretinin Davacıdan Alınıp Davalı İdareye İadesine İlişkin Karar. (Danıştay)

ÖZET: Davalı idare lehine 2.475,00-TL vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun kararı ile bozulması üzerine; Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bilgi ve belgeler de incelenmek suretiyle, 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine göre Danıştay dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların temyizen bozulması halinde ısrar hakkı tanınmadığından bozma kararına uyularak; […]

İptal Edilen İdari Kararların Etkisi ve Kanuni Temsilci Olma Koşulları (Danıştay)

ÖZET: Davacı, dava konusu ödeme emrine konu borcun, … Spor Kulübü Derneğinin 01/11/2011-22/12/2014 tarihleri arasındaki döneme ilişkin ecrimisil borcu olduğu ve dernek yönetim kurulu üyelerinden bir kısmına verilen kanuni temsilci yetkisinin kendisinde bulunmadığını argued. Anayasa Mahkemesinin 19/03/2015 günlü, E:2014/144, K:2015/29 sayılı kararı ile iptal edilen kararın bu durumda hukuka aykırı olduğu sonucuna varıldı. 4721 sayılı […]

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin kabulü ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.TÜRK MİLLETİ ADINAKarar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:MADDİ OLAY :Ecrimisil alacağının tahsili için 6183 sayılı Kanun’un mükerrer 35. maddesi uyarınca kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen 344.025,00-TL tutarlı, … günlü, … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle temyizen incelenmekte olan dava açılmıştır.İLGİLİ MEVZUAT :6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle ”Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı hüküm altına alınmış olup, ”Ödeme emrine itiraz” başlıklı 58. maddesinde ise, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı iddialarıyla dava açabileceği hükmüne yer verilmiştir. Ödeme emrine konu alacağın dayanak işlemine karşı dava açılmış ise, bu davanın sonucuna göre ödeme emrinin hukuki denetiminin yapılması gerektiği açık’tır.HUKUKİ DEĞERLENDİRME : Dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan ecrimisil ihbarnamesinin iptali istemiyle açılan davada; … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararı ile dava konusu işlemin kısmen iptali, davanın kısmen reddi yolunda karar verildiği, tarafların karşılıklı istinaf başvurularının … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla reddedildiği, karşılıklı temyiz istemleri üzerine, söz konusu kararın Dairemizin 10/01/2023 günlü, E:2021/4457, K:2023/13 sayılı kararıyla bozulduğu görülmüştür. Bu durumda, dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan ecrimisil ihbarnamesinin iptali istemiyle açılan davada; Dairemizce verilen bozma kararı üzerine yapılacak yargılama sonucunda verilecek karara bağlı olarak iş bu ödeme emri konusunda da yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. TARAFLARIN TEMYİZ İSTEMLERİNİN KABULÜNE, 2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 2/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA, 3. 2577 sayılı Kanun’un 6545 sayılı Kanun’la değişik 50. maddesinin 2. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/01/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (Danıştay)

ÖZET: Dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan ecrimisil ihbarnamesinin iptali istemiyle açılan davada; İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir. 6183 sayılı Kanun’un dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle ”Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinde amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ […]

4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 74., 84. ve 85. Maddeleri Uyarınca Dernek Tüzel Kişiliğini Temsil Yetkisinin Oluşumu ile İlgili Olarak 6183 Sayılı Kanun’un Mükerrer 35. Maddesi Uyarınca Ödeme Emrinin İhtilaflı Parçasının İptaline İlişkin Temyiz Kararı (Danıştay)

ÖZET: Davacı, … Derneğinden tahsil edilen ecrimisil borcuna ilişkin ödeme emrinin hukuka aykırı bulunması talebinde bulundu. Dava konusu ödeme emrine konu borcun 01/11/2011-22/12/2014 tarihleri arasında gerçekleştiği ve dava dışı yönetim kurulu üyelerinden bir kısmına imza ve temsil yetkisinin verildiğinin anlaşıldığı görüldü. Borcun doğduğu dönem olan 01/11/2011-22/12/2014 tarihleri arasındaki ecrimisil alacağına ilişkin olarak yönetim kurulu üyesi […]

Davacıya isnat edilen suçun sübut bulduğu sonucuna varılmakla davacının eyleminin karşılığı olarak Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün 8/7. maddesi gereğince “meslekten çıkarma” cezası ile tecziyesi gerekmekte ise de, geçmiş hizmetleri olumlu ve sicilleri iyi olduğundan aynı Tüzük’ün 15. maddesinin uygulanmasıyla bir derece alt ceza olan “24 ay uzun süreli durdurma” cezası ile tecziyesine; öğrenim durumu itibarıyla yükselebileceği kadronun son kademesinde bulunduğundan 657 sayılı Kanun’un 125/5. maddesi gereğince brüt aylığının 1/4 oranında kesilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise sonucu itibarıyla hukuki isabetsizlik görülmemiştir. (Danıştay)

ÖZET: Davacı, Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün 8/7. maddesine göre “meslekten çıkarma” cezası ile tecziyesi gereken davacının eyleminin karşılığıyken, geçmiş hizmetleri olumlu ve sicilleri iyi olduğundan aynı Tüzük’ün 15. maddesinin uygulanmasıyla bir derece alt ceza olan “24 ay uzun süreli durdurma” cezası ile tecziyesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir. Dava konusu olayda, davacının yetkilisi […]

3 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenlenmiş kadro ve pozisyonların atanma şartlarını kaybetme hali ile ceza kovuşturması veya disiplin soruşturması sonucunda görevden alınanlar hakkında uygulanmaması gereği ile bu kuralın bazı hallerde istisna edilmesi konusu. (Danıştay)

ÖZET: Davacı, il müdürlüğünden alınmasına gerekçe olarak gösterilen inceleme raporunun tamamlanmasından sonra davacı hakkındaki iddialara yönelik olarak disiplin soruşturması başlatılmadığı ve dolayısıyla davacının bir disiplin soruşturmasının sonucu olarak görevinden alınıp uzman kadrosuna atanmadığı görülmektedir. Ancak 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 6. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendine göre, il müdürlüğünden alınmasına gerekçe olarak gösterilen inceleme raporunun tamamlanmasından […]

4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu Uyarınca Kanuni Temsilcinin Belirlenmesi ve Tüzel Kişiliğin Representasyonu (Danıştay)

ÖZET: Davacı’nın dava konusu ödeme emrine konu ecrimisil borcu doğduğu dönemde derneğin kanuni temsilcisi olmaması ve kamu alacağının doğmasında bir sorumluluğunun bulunmaması nedeniyle, sorumlu olmadığı dönemi kapsayacak şekilde 6183 sayılı Kanun’un mükerrer 35. maddesi uyarınca düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Davalı idarenin temyiz isteminin reddi yolunda verilen Bölge İdare Mahkemesi kararında sonuc itibarıyla hukuvi […]

Anayasa Mahkemesinin İptali ve Borçlu Tanımı (Danıştay)

ÖZET: Davacı, davalı idareye karşı tazminat talebiyle açtığı davada 6183 sayılı Kanunun Mükerrer 35. Maddesi uyarınca düzenlenmiş bir ödeme emrinin iptal edilmesi istemişti. Davalı idare; ecrimisil borcun doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda dava dışı yönetim kurulu üyesinden sorumluluklarını yerine getiren kimsenin, kendisinin görevde olmadıkları dönemlerde gerçekleşen eylemlerden müteselsilen sorumlu tutulamayacağını savunmuştur. Ayrıca davalı idare; 4721 […]

İdari Yargılama Usulü Kanunu ve Borçlar Kanunu Uyarınca Ecrimisil Borcundan Sorumlu Değildir Kararı (Danıştay)

ÖZET: İdare Mahkemesince dava konusu işlem iptal edildi. Dördüncü Yargı Hazinesinin temyiz istemi reddedildi. Davacı, 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesi uyarınca düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyduğunu savundu. Ancak, Derneğin 21/05/2014 ve 02/05/2017 tarihli yönetim kurulu kararlarıyla davacının temsil yetkisi kaldırıldığı, kamu alacağının doğmasında bir sorumluluğunun bulunmadığı anlaşıldı. Asıl borçlu derneğin borcundan dolayı davalı idareye […]

İdam Hükmünde Cezası Uygulanmaması İptal Edildi (Danıştay)

ÖZET: Davacı borcun doğduğu dönemde yönetim kurulu üyesi olmakla birlikte, yönetim kurulunca alınan kararlarla temsil yetkisi dava dışı üyelerden bir kısmına verildiğinden, davacının borcun doğduğu dönemde asıl borçlu derneğin kanuni temsilcisi olmadığı ve kamu alacağının doğmasında bir sorumluluğunun bulunmadığı anlaşıldı. Bu durumda, sorumlu olmadığı dönemi kapsayacak şekilde 6183 sayılı Kanun’un mükerrer 35. maddesi uyarınca düzenlenen […]

Hukuki Değerlendirme : Dava konusu ödeme emrine takip edilen … Spor Kulübü Derneğinin 01/11/2011-22/12/2014 tarihleri arasındaki döneme ilişkin ecrimisil borcunun doğduğu, 21/05/2014 ila 22/12/2014 tarihleri arasında davacı, yönetim kurulu üyesi ise de; Derneğin 29/04/2011 ve 21/05/2014 tarihli yönetim kurulu kararlarıyla, imza ve temsil yetkisinin, dava dışı yönetim kurulu üyelerinden bir kısmına verildiği, 01/11/2011 ilâ 20/05/2014 arasında ise, davacının asil yönetim kurulu üyesi de olmadığı, dolayısıyla kamu alacağının doğmasında bir sorumluluğunun bulunmadığı halde, 6183 sayılı Kanun’un mükerrer 35. maddesi uyarınca adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uyulması istisna edilmediği gözetilmemiştir. (Danıştay)

ÖZET: Davacı, 6183 sayılı Kanun’un mükerrer 35. maddesi uyarınca adına ödeme emri düzenlenmesine ilişkin dava açmıştır. Anayasa Mahkemesinin 19/03/2015 günlü E:2014/144, K:2015/29 sayılı kararı ile iptal edilen 213 sayılı Kanun ve 6183 sayılı Kanun’un aynı maddi olaya uygulanabilmesi nedeniyle belirsizlik oluşmuştur. Amme alacağının doğduğu veya ödenmesi gerektiği zamanlarda temsilci olanlardan sorumluluklarını eksiksiz olarak yerine getirenlerin, […]

Davalı İdarenin Temyiz isteminin reddine ve dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmı ile birlikte Bölge İdare Mahkemesi kararının onanmasına karar verildi. (Danıştay)

ÖZET: Davacı şirket ve davalı idare tarafından cevap verilmemiştir. Danıştay Tetkik Hakimi’nin açıklamaları dinlendikten sonra dosya incelendi. Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; davacı vekili tarafından yasal şekle uygun olarak, 19/12/2022 tarihli dilekçesiyle temyiz isteminden feragat edilmesi karşısında, davacının temyiz istemi hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile Bölge […]

İdare Mahkemesi Kararı İptal Edilen Kısımlarının Yargı Kararlarıyla Kesinleştiği Anlamına Göre İptali Gereken Kısmın Kaldırılması Gerekir. (Danıştay)

ÖZET: Açıkça, dava konusu taşınmazın fuzulen işgali nedeniyle daha önceki dönemler için düzenlenen ecrimisil ihbarnamelerine karşı açılan davalarda, ecrimisil birim değerlerinin yargı kararlarıyla kesinleştiği ve anılan Mahkeme kararları dikkate alınarak bir karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir. Bu çerçevede, belirtildiği gibi belirtilen hususlar dikkate alınmadan düzenlenen bilirkişi raporuna dayanılarak verilen mahkeme kararının iptale ilişkin kısmına yapılan istinaf […]