2021 yılı Sayıştay Denetim Raporları |
Yapılan incelemede, istihkak sahiplerine yapılan bazı ödemelerde bu kişilere ait vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belgenin giderin gerçekleştirilmesi aşamasında arandığı ancak ödeme yapılırken herhangi bir sorgulama yapılmadığı görülmüştür. 6183 sayılı Kanun’un “Amme alacaklarını kesip ödemek mecburiyetinde olanlar” başlıklı 22’nci maddesi ile kamu alacağını borçlusundan kesip tahsil dairesine ödemek mecburiyetinde olan kişilerin, bu görevlerini yasal düzenlemelerle belirlenmiş zamanlarda yerine getirmemeleri halinde, ödenmeyen kamu alacağının bu kişilerden bu Kanun hükümlerine göre tahsil olunacağı hükme bağlanmıştır. Aynı Kanun’un 22/A maddesinde ise bir takım ödeme ve işlemler sayılarak, bu ödemeler yapılırken Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine vadesi geçmiş borcun bulunmadığına ilişkin belge aranılmasına ve yapılacak ödemelerden istihkak sahiplerinin amme borçlarının kesilerek ilgili tahsil dairesine aktarılma zorunluluğu ile bunlara ilişkin diğer usul ve esasların belirlenebilmesi için Hazine ve Maliye Bakanlığına yetki vermiştir. Hazine ve Maliye Bakanlığınca bu yetkiye dayanarak Seri: A, 1 sıra nolu Tahsilat Genel Tebliğinin 2’nci bölümünün beşinci sırasında yukarıda yer verilen hükümler hakkında ayrıntılı düzenlemeler yapılmış olup konu özelinde, 5018 sayılı Kanuna tabi kamu idareleri ile bu idarelere bağlı döner sermaye işletmelerinin, kaynağına bakılmaksızın hak sahiplerine 5.000 TL üzerinde; bu Tebliğ ekinde yer alan 11 nolu listede, bu liste de sayılanlar dışında kalan ancak 4734 sayılı Kamu İhale Kanuna göre mal ve hizmet alımları ile yapım işleri (istisnalar dahil), mahkeme ilamları ve icra emirleri, 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun kapsamında yapacakları ödemeler sırasında hak sahiplerinin Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine vadesi geçmiş borçlarının bulunmadığına ilişkin vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belge aranılması zorunluluğu getirmiştir. Yine Tebliğ’de, söz konusu belge üzerinde 5.000 TL’nin üzerinde vade geçmiş borcun bulunması durumunda, borçlunun talebi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın ödenecek tutardan, vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belgede belirtilen borç tutarını aşmamak üzere kesinti yapılarak ilgili tahsil dairesi hesabına aktırılması zorunlu kılınmıştır. Yine anılan Tebliğ’de vadesi geçmiş borç durumu gösterir belgenin; 5018 sayılı Kanun kapsamına giren kurumların muhasebe birimlerince, diğer kurumların ise ödemeyi yapacak birimlerince aranılması gerekliliği ifade edilmiş olup bunun yanında bu Tebliğ ile zorunluluk getirilen vadesi geçmiş borç durumunun gösterir belgeyi aramadan ödeme yapanlara ve işlem tesis eden kurum ve kuruluşlara, borçlunun bağlı olduğu takibe yetkili tahsil dairesince idari para cezası uygulanacağı düzenlenmiştir. Bu konuda hukuki düzenlemeler yukarıda belirtildiği gibi olmakla birlikte, ödeme işlemleri üzerinde yapılan incelemede; istihkak sahiplerine yapılan ödemelerden önce vadesi geçmiş borç durumuna ilişkin belgenin aranmadığı, bu belgenin giderin ödeme emrine bağlanması aşamasında harcama birimleri tarafından bir defaya mahsus olarak alındığı görülmüştür. Ancak Belediye ödeme emrine bağlanan giderleri nakit durumuna göre ileriki tarihlerde ödediği, bazılarını ise iki veya daha fazla zamanda ödediği göz önüne alınırsa; giderin ödeme emrine bağlanması aşamasında vadesi geçmiş borcu bulunmayan kişinin ödeme aşamasında vadesi geçmiş vergi borcunun bulanabileceği, bu nedenle Kanun’un öngördüğü tahsil mekanizmasının amacına uygun olarak işletilemeyeceği tabiidir. Bu itibarla, muhasebe birimince ödeme yapılırken yasal gerekliliğin yerine getirilmesini ve amme alacağının korunmasını teminen, yukarıda yer verilen Tebliğ hükümlerinin dikkate alınarak 5.000 TL ve üzeri ödemelerde hak sahiplerinin vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belgesinin muhasebe birimince ödeme yapılmadan önce aranması, bu tutar üzerinde borcu olanlara yapılacak ödemelerde belgede yer alan borç tutarını aşmamak üzere kesinti yapılarak bu tutarın ilgili tahsil dairesine gönderilmesi gerekmektedir. |