BLOG YAZILARI

 

“Davalı idarece ara karara verilen cevapta, 1. hususa ilişkin olarak, “… adadaki taşınmazların ihalesi, taşınmazların rayiç değerlerine ulaştığı için onaylanmasına karar verilmiştir. Ancak … adadaki taşınmazlar rayiç değerlerinin çok altında kalmıştır.”; 2. hususa ilişkin olarak “… adada … adet parsel bulunmakta olup diğer parsellerin ihalesinin onaylanıp sadece dava konusu … parsel sayılı taşınmazın ihalesinin iptal edilmesi hakkaniyete uygun olmayacağından ve diğer 3 adet parsel ile dava konusu 2 parselin m² değerlerinin rayiç bedellerin altında kalması nedeniyle tamamının ihalesi iptal edilmiştir.” şeklinde açıklama yapılmıştır.

Dairemizin 26/05/2022 tarihli ara kararı uyarınca davalı idare tarafından dava dosyasına sunulan bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; aynı karar kapsamında ayrı ayrı ihalesi yapılan … Mahallesi … adada yer alan …, … , … ve … sayılı parseller ile …. Mahallesi … adada yer alan …, …, … ve … sayılı parsellerde bulunan arsa nitelikli taşınmazlar arasında herhangi bir farklılık öngörülmeksizin tahmini m2 bedellerinin 3.000-TL olarak belirlendiği; işbu dava konusu … ada, … sayılı parselin metrekaresi 3.405-TL’den, aynı adada bulunan … sayılı parselin metrekaresi 4.065-TL’den, … sayılı parselin metrekaresi 6.071-TL’den, … sayılı parselin ise metrekaresi 4.415-TL’den; … adada bulunan … sayılı parselin metrekaresi 4.324-TL’den, … sayılı parselin metrekaresi 4.149-TL’den, … sayılı parselin metrekaresi 4.455-TL’den, … sayılı parselin metrekaresi 5.343-TL’den ihale edildiği, dava konusu taşınmazın aynı parselde bulunan diğer taşınmazlardan daha farklı nitelikte olduğu yönünde bir iddia ya da somut bir veri olmadığı, ancak söz konusu taşınmazın aynı kapsamda ihale edilen aynı nitelikli taşınmazlardan daha düşük bedelle ihale edildiği görülmüştür.

Bu durumda,

dava konusu parsele ilişkin olarak ihalede teklif edilen m² bedelinin rayiç bedellerin ve ihale edilen diğer taşınmazların bedellerinin altında kaldığının itâ âmirince anlaşıldığı, kamu yararı dışında subjektif nedenlerle hareket edildiğinin de davacı tarafından ortaya konulamadığı, bu hâliyle ihaleden beklenen kamu yararının gerçekleşmediği anlaşıldığından, takdir yetkisinin ihalenin iptal edilmesi yolunda kullanılmasında kamu yararına ve hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Bu itibarla, dava konusu işlemde hukuka aykırılık, işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararında ise hukukî isabet bulunmamaktadır.” (Danıştay)

Malimevzuat.com.tr