BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ ÖZETİ: Davacı belediyenin sözlü talebi üzerine organizasyon yaptıklarını bedelini belediyeye fatura ettiklerini ancak ödenmediğini bu nedenle takip yaptıklarını ileri sürmüştür. Davalı, belediyenin kamu hizmeti gördüğünü ve yasal prosedüre göre hizmet alınmadığından faturanın ödenemeyeceğini savunmuştur. Mahkeme, davalı tarafın tacir sıfatı bulunmadığından davaya genel mahkeme sıfatı ile bakılması gerektiğini belirerek kararını kaldırmıştır. Davacının istinaf başvurusu kabul edilmiştir ve dosya İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
46. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/730
KARAR NO: 2021/192
KARAR TARİHİ: 16/02/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/03/2018
NUMARASI : 2016/755 Esas- 2018/309 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 26/03/2018 tarihli ve 2016/755E. 2018/309K. sayılı dosyasında verilen karar; davalı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı şirketin yönetim ve organizasyon faaliyetleri yürüttüğünü, davalı … tarafından davacı şirkete iletilen talep ve talimat doğrultusunda,davacı şirket tarafından … ile … arasında … kapsamında gerçekleşecek 04/11/2014 tarihindeki futbol müsabakası için Şişli Belediyesi Özel Programı düzenlendiğini,talebe istinaden, tüm rezervasyonlar, uçak biletleri, transfer işlemleri ve diğer tüm yükümlülüklerin davacı şirket tarafından layıkıyla yerine getirildiğini, yapılan tüm işlemlere ilişkin faturalar ve e-posta yazışmalarının mevcut olduğunu, davalı …’na tebliğ edilen 13/11/2014 tarihli, … seri numaralı Seyahat ve Konaklama açıklamalı 88.463,40-TL bedelli faturanın davacı şirkete ödenmediğini, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, davalının borcun tamamına ve fer’ilerine itiraz ettiğini, itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine % 20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı idarenin mali hizmetler müdürlüğü’nün 12/06/2015 tarihli … sayılı yazısında alacaklı şirketin mali hizmetler müdürlüğüne intikal etmiş herhangi bir alacağının olmadığının belirtildiğini, ödeme emrine esas teşkil eden taraflarına tebliğ edilen faturalar incelendiğinde faturaların müvekkil belediyenin ilgili birimlerine intikal edilmediği yani müvekkil idarenin genel evrak bölümünden geçirildikten sonra Mali Hizmetler Müdürlüğüne intikal edilmediğinin anlaşıldığını, idareye ait birimlerle yaptıkları yazışmalarda davaya dayanak oluşturan hizmete ilişkin müvekkil idarece tahakkuk ettirilen hiçbir alacağın olmadığı, davacı şirket tarafından icra takibine ekli olarak sunulan faturanın şirket tarafından tek taraflı olarak kesildiği, fatura içeriğine ilişkin bir hizmetin alındığına dair Belediye Kanununa uygun bir işlemin olmadığının anlaşıldığını, takibe yapılan itirazın haklı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. İlk derece mahkemesince; “..Davanın kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından yaptığı itirazın iptali ile takibin 88.463,40 TL asıl alacak üzerinden aynı şartlar ile devamına, 17.692,68 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,.. ” şeklinde hüküm tesis edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 4734 sayılı Kamu İhale Yasası’nda belediyenin mal ve hizmet alımında izlenecek usullerin belirtildiği, usule aykırı bir alımın mümkün olmadığını, mevzuat gereği mal alımından önce fiyat araştırılmasının yapılması, alım miktarını göre ihale usulü belirlenmesi gerektiğini, kamu tüzel kişiliğinin temsile, imzası ile yetkili kişilerin 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunun uyarınca harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlilerinin muayene kabul ve kontrol komisyonunun kurulması gerektiğini, bu şekli ve zorunlu merasime riayet edilmeksizin belediye adına gayri resmi yollarla sözlü talep v.b. Mal ve hizmet alımının bu alımdan haberi olmayan belediye tüzel kişiliğini bağlamadığını bunun sözlü talepte bulunan kişiyi bağladığını mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, İstanbul…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına davalının itirazı sonucu İİK.’nun 67. Maddesi gereği açılan itirazın iptali, %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesi istemidir. Takibin temelini seyahat ve konaklama faturası oluşturmaktadır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf kanun yoluna getirmiştir. Davacı belediyenin sözlü talebi üzerine organizasyon yaptıklarını bedelini belediyeye fatura ettiklerini ancak ödenmediğini bu nedenle takip yaptıklarını, ileri sürmüşler, buna karsılık davalı, belediyenin kamu hizmeti gördüğünü hizmet alımı yönünden 4784 sayılı kamu ihale kanununa tabi olduğunu, yasal prosedüre göre hizmet alınmadığından faturanın ödenemeyeceğini savunmaktadır.Dava, fatura alacağının tahsili istemi ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava tarihinden yürürlükte bulunan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5.maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmü yer almaktadır. Aynı kanunun 5/3. Maddesine göre de; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. Anılan yasa hükümleri gereği, davalı tarafın tacir sıfatı bulunmadığından davaya bakmaya görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Görev kamu düzeni ile ilgili olup, yargılamanın her safhasında ve re’sen nazara alınmalıdır. Hal böyle olunca, mahkemece davaya genel mahkeme sıfatı ile bakılması gerekirken, aksi düşünce Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla bakılması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.(13. Hukuk Dairesi Esas NO2016/13406 -KARAR NO 2019/7065 ) Şu halde; mahkemenin görevsiz olması nedeniyle HMK m 353/1-a-3 gereği kararın ortadan kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesine oy birliği karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;1.Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK m. 353/1-a-3 uyarınca İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 26/03/2018 tarihli ve 2016/755E. 2018/309K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,2.Yukarıda belirtilen kapsamda karar tesisi için dosyanın kararı veren İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ne gönderilmesine, 3.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin yerel mahkemece verilecek kararda değerlendirilmesine,5.Davalının yatırdığı 1.510,74 TL istinaf karar harcının taleh halinde ilk derece mahkemesince iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda,16/02/2021 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.